İklim değişikliği ve dekarbonizasyon, ülkenin her yerini aynı biçimde etkilemeyecek. Bu nedenle güçlü yerel kalkınma stratejilerine ihtiyacımız olduğunu YERELDE/ BÖLGESEL KALKINMA, SETÜBÖL, KENTKÖY olarak sürekli dile getiriyorum. Sesim ne kadar duyuluyor bilemem ama dikkat etmezsek ne olacağını, Avrupa’daki seçimler somut biçimde gösterdi. Tepkinin bölgesel olmadığını, toplum bilinçlenirse veya ihracat yapamayan fabrikalar teker, teker kapanıp işçi çıkarınca daha net anlayacağız. Henüz o seviyeye gelmedik. Hatta nasıl olsa Karbon Vergisi ertelenir havasında birçoğu.
Türkiye’de mutsuz seçmen bloku var. Mutsuz ve arayış içindeki seçmen umudunu yitirir, çaresizlik kabuk bağlarsa, mutsuz seçmen öfkeli seçmen olur. Ne yapacağı belli olmaz. Bugünleri çok ararız.
Mart 2023’te Türkiye’de mutsuz seçmenin arayışa geçtiğini gördük. Siyaset bir parçalanma sürecine girdi. Oylar mecliste temsil edilmeyen partilere doğru dağıldı. %1’lerdeki partilerin TBMM temsil oranı %11’leri aştı. Mayıs 2024’te mutsuz seçmenin çare arayışı, oyların iki parti CHP ve YRP’de toplanmasına neden oldu. Mutsuz seçmenin çare arayışı hala devam ediyor. Çaresiz değil.!
Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) ertelenir mi?
Özellikle Almanya’daki şirketlerden bu konuda yükselen bir tepki var. Ancak bu tepkiyi yanlış anlamamak lazım. Tepki esasen dekarbonizasyon sürecinin kendisine değil, sürecin şirketlere ek maliyet getirerek yürütülmesine karşı. Yani uygulanan yönteme karşı.
Karbon ayak izini kanıtlama yükümlülüğünü, ithalatçı ülkenin idaresine yükleyen bir düzenleme yapılabilir. İthalatı yapacak ülkeler, kendi “Emisyon Ticaret Sistemini (ETS)” kurmalı diye düzenleme gelebilir.
TİCARET BAKANLIĞI YEŞİL DÖNÜŞÜM EYLEM PLANI
En sonda SONUÇ bölümünde yorumumu anlamanız için, uzun da olsa sonuna kadar okumanızı istiyorum.
Türkiye’nin sürdürülebilir ve kaynak etkin bir ekonomiye geçişine katkı sağlanması ve başta AB Yeşil Mutabakatı ile öngörülen kapsamlı değişikliklere, Türkiye- AB Gümrük Birliği kapsamındaki bütünleşmeyi koruyacak ve daha da ileriye taşıyacak şekilde uyum sağlaması amaçlı Eylem Planında;
(1) Sınırda karbon düzenlemesi,
(2) Yeşil ve döngüsel ekonomi,
(3) Yeşil finansman,
(4) Temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı,
(5) Sürdürülebilir tarım,
(6) Sürdürülebilir akıllı ulaşım,
(7) İklim değişikliği ile mücadele,
(8) Diplomasi
(9) Bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri başlıklarında,
AB Yeşil Mutabakatıyla belirlenen hedeflere ulaşılması için hayata geçirilecek Eylem Planı 9 ana başlıkta toplam 32 hedef ve 81 eylemi içermektedir. Başlıkları kısaca inceleyelim; https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat
YENİ: Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği 23/02/2024 tarihli ve 32469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 26.06.2024’de yürürlüğe girmiştir.
İhracatçı firmalarımızın yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde mevcut durum analizi, sürdürülebilirlik yol haritası ve bu kapsamda belirlenecek olan projelerin danışmanlık ücretlerinin destekleneceği Responsible Programı kapsamında avantajlı finansman olanaklarına erişim de kolaylaştırılacaktır. https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/yesil-mutabakata-uyum-projesi-destegi-responsible-programi
(1) SINIRDA KARBON DÜZENLEME (SKD)
AK- Avrupa Komisyonu 4 Mart- 1 Nisan 2020 arasında “geri bildirim süreci” ve 22 Temmuz- 28 Ekim 2020 arasında bir “kamu danışma süreci” yürütmüştür.
AMAÇ; seçili sektörler için ithalat fiyatının, eşyanın karbon içeriği dikkate alınarak belirlenmesi olan SKD önerisini AK, 14 Temmuz 2021’de yayımlanmıştır. 01 Ocak 2023 itibarıyla 3 yıllık mali yükümlülük getirmeyen bir geçiş döneminin başlatılması önerilmektedir.
SKD mekanizmasının AB Emisyon Ticaret Sistemine (ETS) paralel şekilde kurgulandığı; SKD mekanizmasına tabi sektörler; demir-çelik, çimento, alüminyum, elektrik ve gübre olarak belirlenmiştir.
Bu hedef için planlanan eylemlerde, enerji ve kaynak yoğun sektörlere etkileri çalışması yer almaktadır.
SKD’ne tabi olabilecek öncelikli imalat sanayi sektörlerinde sera gazı salımı azaltılmasını desteklemek için ilgili kurum ve kuruluşlar ile STK’ların atması gereken adımları içeren yol haritasının belirlenmesi amaçlanıyor.
Ülkelerin sera gazı salımını azaltmakta kullanılan araçlardan biri, etkin karbon fiyatlandırma mekanizmasıdır. Dünyada iklim değişikliği ile mücadele hedefleri için, artan sayıda ülkede ulusal karbon fiyatlandırma mekanizmaları hayata geçiriliyor. Halen 31’i emisyon ticaret sistemi ve 30’u karbon vergisi olmak üzere 61 ulusal karbon fiyatlandırma mekanizması var. Türkiye’nin yok!
(2) YEŞİL VE DÖNGÜSEL EKONOMİ
BM Çevre Programı (UNEP) tarafından yeşil ekonomi, birtakım çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları azaltırken aynı zamanda toplum refahını da sağlayan ekonomik model olarak tanımlanmaktadır
Döngüsel ekonomi, malzeme ve kaynakların kullanımları sonrasında, ürünün geri kazanımıyla ürün değerinin korunduğu, diğer yandan atık miktarının asgari seviyede tutulduğu bir ekonomik yaklaşımın benimsenmesini gerektirmektedir. Ürünlerin üretimi, kullanılması ve atılması süreçlerini kapsayan doğrusal ekonomi modeline dayanan ve yaygın olarak kullanılan üretim/tüketim yapısı, dünyada giderek atığı geri dönüştürüp yeniden değerlendirildiği, kaynak verimliliğinin temin edildiği ve hammadde maliyetinin azaltıldığı, sürdürülebilir ve yenilikçilik temelli döngüsel ekonomi sistemine bırakmaktadır.
AB’nin döngüsel ekonomi eylem planı, sürdürülebilir ürün politikası merkeze alınarak, öncelikli sektör ve ürün değer zincirleri; elektronik ve bilişim teknolojileri, piller ve araçlar, ambalaj, plastikler, tekstil, yapı malzemeleri, gıda, su ve besinler olarak sıralamıştır.
Ülkemiz sanayisinin yeşil dönüşümünün geliştirilmesi açısından bazı beklentiler;
*Yeşil OSB’ler ve Yeşil Endüstri Bölgeleri endüstriyel simbiyozun sağlanması ve yeşil rekabetçiliğin artırılması için önemli bir fırsat sunmaktadır. Yeşil dönüşümün teknolojik altyapının güçlendirilmesi önceliklidir.
*Ürün ve hizmetlerin çevresel etki değer zincirinin tüm aşamasında, bütüncül ve somut değerlendirme için ülkemizde Yaşam Döngüsü Değerlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması öngörülmektedir.
*Ürünlerin sürdürülebilirliği, dayanıklılığı, yeniden kullanımı, malzeme ile kaynak verimliliği ile geri dönüşümü ve enerji verimliğini geliştirmeyi hedefleyen, AB sürdürülebilir ürün politikası kapsamında yasal çerçeveye uyum sağlanması hedeflenmekte olup, mevzuat çalışmalarının gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.
*AB kimyasallar mevzuatındaki değişikliklerin takip ve uyum çalışmalarının sürdürülmesi ve endokrin bozucu kimyasalların azaltılmasına yönelik takip çalışmalarının yaygınlaştırılması öngörülmektedir.
*Sürdürülebilir üretim ve tüketim ilkeleri doğrultusunda döngüsel ekonominin en önemli araçlarından olan temiz üretim ilkelerinin uygulanması gelmektedir. Temiz üretim uygulamaları ile endüstriyel tesisler Mevcut En İyi Tekniklerin (MET) kullanılmasına yönlendirilmekte ve böylece su tüketiminin azaltılmasının yanı sıra su ve hava kirliliğinin önlenmesi, enerjinin verimli kullanılması ve atığın en aza indirilmesi sağlanmaktadır.
*Bu bağlamda, tekstil ve deri sektörlerinde döngüsel ekonominin geliştirilmesi düzenlemeleri yapılacak.
*Üniversitelerin de desteğiyle yerinde uygulamalar ile sektörel eğitimler verilecek. Sanayi sektörlerinde MET uygulanmasıyla temiz üretimin yaygınlaştırılması, getireceği çevresel faydaların yanı sıra kaynak verimliliği ve küresel rekabet konularında da ülkemiz sanayisine olumlu etkiler sağlanacaktır.
*Kirletici vasfı yüksek sanayi tesislerinden kaynaklı hava, su ve toprak kirliliğine yönelik emisyonları ve atık oluşumunu önleyip, önlenemezse azaltmayı hedefleyen entegre kirlilik önleme ve kontrol çalışmalarının yürütülmesi, sürdürülebilir tüketim ve üretim eylem planının hazırlanması önem teşkil etmektedir.
*Tatlı su kaynaklarının %74’ü tarımsal amaçlı kullanılıyor. Atık suyun geri kazanımı ve kullanımı öncelikli olup, kullanılmış suların iyileştirilmesi, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü öncelikli hedeftir. (OSB ve Belediye arıtmalarındaki Gri sulardan ALG YAĞI ve Algodizel üretmek yazımın önemini hatırlatırım.)
*Arıtılmış atık suların yeniden kullanımının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik eylemlerin hayata geçirilmesi, buna yönelik teşvik mekanizmalarının oluşturulmasına ilişkin çalışmalar ve planlamalar yapılması ve 2023’de atık su yeniden kullanım oranının %5’e çıkarılması hedeflenmektedir. (GERÇEKLEŞTİ Mİ?)
*”Su ayak izinin” değerlendirilmesi, suyun verimli kullanımı ve su kullanan sektörler ile çevresel su kullanımı için adil su tahsisi, havza bazlı sektörel su ayak izine yönelik çalışmalar yürütülmesi, su ayak izinin sektörel su tahsis planlarına entegre edilmesi ve “su ayak izi ile ilgili rehber doküman” hazırlanması amaçlanmaktadır.
*AB Eko- Etiket Direktiflerine uygun hazırlanan Ulusal Çevre Etiket Sistemine yönelik çalışmaların yanı sıra KOBİ’ler ve işletmelerin çevre etiketi ve atık yönetimi hakkında bilinçlendirilmesi hedeflenmektedir.
*26 Kalkınma Ajansı, bölgesel düzeyde yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek amacıyla kaynak verimliliği çalışmaları yürütmelidir.
(3) YEŞİL FİNANSMAN
*Yeşil dönüşüme yönelik ihtiyaçların belirlenmesi, AB’de sağlanan teşvik unsurları da dikkate alınarak ulusal teşvik sisteminin gözden geçirilmesi hedeflenmektedir.
*Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizmasının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi.
*Enerji verimliliği yatırımlarının hayata geçirilmesinde ilave finansman desteği sağlamak üzere “Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizması” oluşturulması eylemi tanımlanmıştır.
*Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerinin yerine getirilmesini destekleyen 2020/852 (AB) sayılı Taksonomi Tüzüğü 12 Temmuz 2020’de yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Tüzük çerçevesinde belirlenen altı (6) çevresel hedefe (iklim değişikliği ile mücadele, iklim değişikliğine uyum, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, döngüsel ekonomiye geçiş, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin korunması ile restorasyonu) yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
*Sürdürülebilir finans ve taksonomi çalışmalarının sadece AB değil Çin, Japonya, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler tarafından ulusal seviyede yürütüldüğü de görülmektedir.
*AB’nin ve uluslararası kuruluşların taksonomi mevzuatı dikkate alınarak ülkemizde de yatırımların sürdürülebilirliğini belirlemeyi hedefleyen bir mevzuat hazırlığı vardır.
*Bankacılık sektöründe sürdürülebilir finans uygulamalarının geliştirilip yaygınlaştırılmasına yönelik yol haritasını içeren “Türk Bankacılık Sektörü Sürdürülebilir Stratejisi” dokümanı hazırlanacaktır.
*Yeşil Tahvil ve Yeşil Kira Sertifikası Rehberi hazırlanarak, tüm paydaşlarda farkındalık sağlanması ve piyasanın geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
-Başta yeşil sukuk, dünyadaki İslami yeşil finans ürünlerinin tanıtımı ve potansiyeli,
-İstanbul Finans Merkezi projesinin yeşil sukuk arz ve talebine yönelik etkileri,
*Hedeflere ulaşmak için AB Yeşil Mutabakatı 10 yıl için en az 1 trilyon Avro bütçe ayırmak gerekiyor.
*Yeşil dönüşüm, Adil Geçiş kapsamında 2021-2027 dönemi için en az 100 milyar Avro ekonomik ve sosyal açıdan en çok etkilenecek kesimleri destekleme amaçlı kullanılacağı açıklanmıştır.
*InvestEU, Ufuk Avrupa, LIFE, Dijital Avrupa ile İstihdam ve Sosyal Yenilik Programı gibi Programlar ile Yeşil Mutabakat hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik projelerin desteklenmesi öngörülmektedir.
*Uluslararası finansmandan ülkemizin alacağı payın artırılması için gerekli diplomatik ve teknik çalışmaların yapılması önem taşımaktadır.
*Özel sektörün yeşil dönüşümü için kullanılabilecek desteklere ilişkin bilgiler derlenerek, tek çatı altında tüm paydaşların erişimine sunulması ve söz konusu destek olanaklarından azami fayda sağlanması amacıyla ilgili kurumlar tarafından bilgilendirme, tanıtım, teşvik faaliyetleri yürütülmesi hedeflenmektedir.
(4) TEMİZ, EKONOMİK VE GÜVENLİ ENERJİ ARZI
*Dünyada sera gazı emisyonu azaltılmasına verilen önem ve karbon-yoğunluğu düşük küresel ekonomiye geçişin sağlanması, küresel ölçekte enerji politikalarının gözden geçirilmesine yol açmıştır.
*İklim değişikliği ile mücadelede hedeflenen politikaların enerji politikaları ile eşgüdümünün gerekliliği, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği düzenleme ve uygulamalarının önceliği gündeme getirilmiştir.
*11’nci Kalkınma Planında, enerji arzının sürekli, kaliteli, sürdürülebilir, güvenli ve katlanılabilir maliyetlerle sağlanması temel amaç olarak belirlenmiş ve enerji verimliliği ile yenilenebilir kaynaklı üretimin artmasına yönelik politika ve tedbirlere yer verilmiştir.
Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada on ikinci, Avrupa’da beşinci sıradadır. Rüzgâr ve güneş kurulu gücünde Avrupa yedincisi, jeotermalde Dünya dördüncüsüdür. Jeotermalde aynı zamanda Avrupa’da birincidir. Türkiye, ısıtma amaçlı güneş enerjisi kullanımında Çin ve ABD’den sonra üçüncü sıradadır. HES kurulu gücünde dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ikinci sıradadır.
*Yeşil Tarife (YETA) uygulaması 1 Ağustos 2020 itibarıyla başlatılmıştır. YETA kapsamında elektrik kullanmak isteyen tüketiciler kendi bölgelerinde faaliyet gösteren tedarik şirketlerinden yazılı talepleri ile birlikte yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik temin edebilmektedir. “Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti” Belgesi (YEK-G Belgesi) 14 Kasım 2020 tarihinde RG’de yayımlanmış, uygulamaya 01.06.2021’de başlanmıştır. (Bazı ihracatçı şirketler karbon salımı değerlerini düşürmek için kullanmaktadır.
*Bu çerçevede, YEK-G Belgesi ve Yeşil Tarife ile ilgili altyapı ve bilinçlendirme sürecektir. Milli Enerji ve Maden Politikamıza paralel yıllık 1.000’er MW’lık rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi kurulu gücü geliştirilecektir.
*Bunlara ilaveten, enerji verimli ve düşük karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerine yönelik ulusal çapta strateji ve kılavuz belgeleri hazırlanması öngörülmektedir.
*Karbon ayak izinin azaltılmasıyla, artan sayıda uluslararası firmanın değer zincirlerini karbondan arındırma taahhütleri dikkate alındığında, firmalarımızın değer zincirlerindeki yerleri güçlendirilecektir.
(5)SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM
AB Yeşil Mutabakatına uygun tarım, gıda ve biyoçeşitlilik hedefleri; (Blok yazılarımla ne kadar uyumlu!)
-Tarladan Sofraya ve Biyoçeşitlilik Stratejileri, (YERİNDE ÜRET VE TÜKET- KENTKÖY)
-Her koşulda işleyen sağlam ve esnek bir gıda sistemi,
-Vatandaşlara yeterli miktarda uygun gıda tedarikine erişim sağlayabilme,
-Pestisitlere, antimikrobiyallere ve aşırı gübrelemeye bağımlılığı azaltma,
-Organik tarım alanlarını artırma,
-Hayvan refahını iyileştirme
-Biyolojik çeşitlilik kaybını tersine çevirme çalışmaları önem kazanmıştır.
*Ülkemizde organik tarımın geliştirilmesi, AB organik tarım mevzuatı uyumlaştırmasına uygun çalışmaların tamamlanması ve AB ile organik tarım ticaretini desteklemek için girişimler yürütülecektir.
*Arazi toplulaştırma tescil faaliyetleri yürütülmesi öngörülmektedir. (Atatürk’ten sonra sadece lafı var.)
*Aydın, Denizli, İzmir ve Ağrı jeotermal seralar gibi, Tarım İhtisas OSB’de jeotermal kullanımı sağlanacak, ilave yenilenebilir enerji kullanan seralar ve üretim tesisleri desteklenecektir.
*Gıda atıklarıyla artıklarının geri dönüşümünün sağlanmasına yönelik farkındalık yaratma ve tüketicinin bilinçlendirilmesi çalışmaları yapılması ve tarımsal üretimde atık ve artıkların tekrar değerlendirilmesi AR-GE çalışmaları yürütülmesi hedeflenmektedir.
*AK tarafından Tarladan Sofraya ve Biyoçeşitlilik Stratejileri hakkında bilgilendirmeler düzenleyip, Türkiye ile AB arasında sürdürülebilir tarımın geliştirilmesine katkı sağlayacak bilinçlendirme çalışmaları yürütülecektir.
(6) SÜRDÜRÜLEBİLİR AKILLI ULAŞIM
*AB Yeşil Mutabakatı kapsamında Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi kapsamında;
-Kombine taşımacılığı geliştirerek, sürdürülebilir ve yeşil ulaşımın payının artırılması,
-Yük taşımacılığında demiryolu ve iç suyolu taşımacılığının arttırılması,
-Karayolu, havayolu ve denizyolu taşımacılığında sıfır emisyonlu araçlar,
-Elektrikli araç altyapısının geliştirilmesi. Tüm ulaşım modlarında sürdürülebilir ve alternatif yakıt üretimi/ kullanımının artırılması,
-Ulaşımın çevre üzerindeki etkileri dikkate alınarak fiyatlandırılması ile bağlantılı ve akıllı ulaşım sistemleri geliştirilmesine yer verilmektedir.
-Çevre dostu, akıllı, rekabetçi, emniyetli, erişilebilir ve uygun fiyatlı bir ulaşım sistemi oluşturularak 2050 yılına kadar ulaştırmadan kaynaklı emisyonların %90 azaltılması hedeflenmektedir.
-11’nci Kalkınma Planında, Türkiye’nin coğrafi avantajına uygun, modlar arası (intermodal) ve çok modlu (multimodal) uygulamaların geliştirilmesi,
-Demiryolu ve denizyolu taşıma paylarının artırılması ve entegre bir ulaştırma sisteminin tesisi.
*Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2019-2023 Stratejik Planı kapsamında;
-Tüm ulaşım modlarının bütüncül bir yaklaşımla entegrasyonunu sağlayacak ulaşım altyapılarının planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi,
-Ulusal ve uluslararası yük taşımacılığında kombine yük taşımacılığı imkânlarının geliştirilmesi,
-Kent içi ulaşım altyapısının geliştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmektedir.
*Diğer yandan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Ulaştırma Politikası Belgesinde, kentsel ortamdan fosil yakıtlı araçların aşamalı olarak kaldırılması,
-Petrole bağımlılık ve sera gazı emisyonu azaltılmasına katkısı nedeniyle, alternatif yakıtlı araçların teşvik edilmesi ve yakıt doldurma/şarj altyapısının geliştirilmesi temel politika alanı olarak belirtilmektedir.
*Sürdürülebilir ve akıllı taşımacılık açısından;
-Yeşil denizcilik ve yeşil liman uygulamaları,
-Demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi,
-Takıt tüketimi ve emisyonların azaltılması ile mikro hareketlilik araçlarının kullanımının yaygınlaştırılması hedeflerine yer verilmiştir.
*Sürdürülebilir ve akıllı taşımacılığın geliştirilmesi hedefi kapsamında, Kombine Taşımacılık Yönetmeliği ve Lojistik Merkezler Yönetmeliği yürürlüğe konacaktır.
*Demiryolu taşımacılığı geliştirilmesi amacıyla; Çerkezköy-Kapıkule demiryolu hattı tamamlanacaktır.
*Yeşil liman sertifika programına yönelik ulusal mevzuatın yayımlanması.
*2024’e kadar Akdeniz’in SECA (Kükürt Emisyon Kontrol Alanı) ilanı çalışmaları devam etmektedir. SECA ilan edildiğinde, Akdeniz’de uluslararası sefer yapan gemi yakıtlardaki kükürt %0,1 uygulanacaktır.
*Denizcilik sektörü kaynaklı zararlı emisyonların azaltılması ve yeşil denizciliğin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, düşük emisyonlu alternatif yakıtlar ile çalışacak yeni gemilerin inşası veya mevcut gemilerin bu şekilde dönüşümü, liman tesislerinde liman elektriği “cold ironing” ile ilgili altyapı kurulması.
*En fazla sera gazı payına sahip karayolu ulaşımı emisyonu azaltılması için elektrikli araç ve şarj altyapısı gelişimine yönelik strateji geliştirme ve planlama faaliyetlerinin yürütülmesi hedeflenmektedir.
*Egzoz emisyonu azaltımı, alternatif yakıtlı, düşük emisyonlu bireysel ulaşımın teşviki amaçlı bisiklet ve paylaşımlı elektrikli skuter gibi mikro hareketli araçların yaygınlaştırılmasına yer verilmiştir.
(7) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE
*Coğrafi konumuyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerdeniz.
*11’nci Kalkınma Planı hedeflerinden sera gazı emisyonuna sebep olan binalar ile enerji, sanayi, ulaştırma, atık ve tarım sektörlerinde emisyon kontrolüne yönelik Niyet Edilmiş Ulusal Katkı çalışmaları yer alıyor.
*Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesinde iklim değişikliği politikalarını kalkınma politikalarına entegre etmiş, enerji verimliliğini yaygınlaştırmış, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını arttırmış; iklim değişikliğiyle mücadele özel şartları ve kalkınma öncelikleri çerçevesinde aktif katılım sağlayan, yüksek yaşam kalitesiyle refahı tüm vatandaşlarına düşük karbon yoğunluğu ile sunabilen bir ülke olma ulusal vizyonuyla, iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarını katılımcı ve kapsayıcı bir şekilde yürütmeye devam edilecektir. (İmzamı atarım. Alternatifler varken, Karadeniz Doğalgazı ile Petrol çıkarma niye müjde olarak veriliyor.!)
*2011-2023 İklim Değişikliği Eylem Planı ve 2010-2023 İklim Değişikliği Stratejisi güncellenmesi çalışmaları küresel gelişmeler ışığında hızlandırılarak, tüm paydaşlarla koordinasyon halinde ülkemizin yeni İklim Değişikliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. (Ne zaman? 2024 bitti.)
*Türkiye’nin İklim Değişikliği Mücadele Raporu hazırlanacaktır. (Ne zaman? Neden hazırlanmadı?)
*İklim değişikliğinin biyo çeşitlilik ve ekosisteme etkisi çalışmaları yürütülecek. (Geç kalmadık mı?)
*2019-2030 yılları “Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Eylem Planı ve Strateji Belgesi” hazırlanmıştır.
*2030’a kadar arazi tahribatının dengelendiği bir dünyaya ulaşılması hedeflenmektedir. Buna paralel olarak ülkemizce Arazi Tahribatı Dengelenmesi (ATD) hedefleri belirlenmiştir. (Arazi Tahribatının Dengelenmesi, Yukarı Sakarya Havzası Projesi ilk olarak uygulamaya konulmuş olup, elde edilecek deneyimlerle tüm ülkede yaygınlaştırılması planlanmaktadır. https://iklimportal.gov.tr/Library?dataTypeIds=8 )
*Küresel Sera Gazı Emisyonunun %24’ü arazi kullanımı, arazi kullanım değişiklikleri ve Ormancılık (AKAKDO) sektörü sebebi ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, Eylem Planıyla sürdürülebilir arazi yönetimi ve çölleşme/ arazi tahribatıyla mücadelede karbon depolama işlevlerini dikkate alan uygulamalar yapılması ve ilgili örnek uygulamalarla tutulan karbonun tespiti ve karbon stok değişimler izlenecektir. (Şu an niye bilinmiyor?)
*Sürdürülebilir tarımın yaygınlaştırılması ve arazi rehabilitasyonu için doğa temelli AR-GE araştırmaları yaygınlaştırılacak. Rrüzgâr perdeleri, anıza doğrudan ekim, yeşil şeritler vb. çalışmalar yapılacaktır.
(8) DİPLOMASİ
*AB Tek Pazarıyla sağlanan bütünleşmeyle Eylem Planı, “Diplomasi” başlığında tüm Bakanlıkların faaliyet alanlarında, AB ve üye ülkeler ile işbirliği imkânlarının geliştirilmesine yönelik eylemlere yer verilmiştir.
*AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Sürdürülebilir Ürün İnsiyatifi gibi Gümrük Birliği ile doğrudan ilgili alanlarda AB ile işbirliği olanakları araştırıp buna yönelik girişimler yürütülmesi önem arz etmektedir.
*Uluslararası anlaşmalardan kaynaklı hak ve çıkarlarımızın korunmasına yönelik girişimler yürütülmektedir. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına ilişkin geri bildirim süreci ve kamu istişare süreci kapsamında, AK’na iletilen resmi ülke görüşlerimizin yer aldığı dokümanlara Ticaret Bakanlığı web sayfasında vardır. https://www.ticaret.gov.tr/disiliskiler/avrupa-birligi/sinirda-karbon-duzenleme-mekanizmasi
(9) BİLGİLENDİRME VE BİLİNÇLENDİRME FAALİYETLERİ
*AB Yeşil Mutabakatı ile ilişkili bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilmesi hedefiyle; Eylem Planındaki hedef ve eylemleri gerçekleştirmekten sorumlu aktörlerle Çalışma Grubu toplantıları, Çalıştay ve seminerler ile farkındalık düzeylerinin artırılması ve bu şekilde yeşil ekonominin geliştirilmesi sürecinde daha aktif ve bilinçli bir rol üstlenmelerinin sağlanması hedeflenmektedir.
*Söz konusu değişiklikler yakından takip edilerek;
-Kalkınma hedeflerimizle uyumlu,
-Sürdürülebilir,
-Kaynak- etkin ve yeşil ekonominin gelişimini destekleyen,
Ülke ticareti ve sanayinin sürece uyumunun sağlanması için tüm paydaşların aktif katılımı ile mümkündür.
SONUÇ
Buraya kadar sabredip okuduysanız öncelikle teşekkür ederim. Demek ki devlet bürokrasisi her şeyin farkında. Bazı eksiklikler ve çelişkiler olsa da, bu EYLEM PLANI içeriğine katılmamak mümkün değil.
Soru; Gerçekleştirilebilir mi?!
Yazı bütünlüğünü bozmamak adına fazla müdahalede bulunmadım. Bazı satırlara ufak hatırlatmalar yaparak sorular sordum. Sizler de sorularınızı ekleyebilirsiniz. Yorumlar sayfasına eklerseniz, elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım.