Uyarmadı demeyin. Uzun ve uluslararası finans birikimi olmayanların anlamak için birkaç kez okumak zorunda kalacağı teknik bir yazıdır.!
Başlığa bakınca Trump’ı anlatacağımı sanmayın. Konumuz “Great-Reset- Büyük sıfırlama” söylemleriyle başlayarak son dönemde kamuoyunun dikkatinin yoğunlaştığı Dünya’da devrim niteliğindeki finansal gelişmeler (değişimler demek daha doğru olur).
Bu yazı ve yorumlarımı uluslararası finans dinamiklerine yabancı bazı dostlar ütopik (hayalci) hatta şehir efsanesi olarak görebilir. Elbette yorumlarıma katılmayıp faklı sentezler yapanlar da olacak. Saygı duyarım.
Eski bir asker olarak, durum muhakemesi sonucu harekât emri verecek komutan ve liderlerin sadece somut verilerden hareket etmediğini bilirim. Emareler de kuvvetli delil/ şüphe niteliğinde olup kararlarda etkilidir. Hitler Fransa’ya saldırmadan önce istihbaratçılardan gelen bilgiye göre, Fransız askerlerinin birbirlerine selam vermediğini öğrenince, saldırı kararını vererek asla yıkılmaz denilen Majino hattını kısa sürede ele geçirmiştir.
Amerikan dolarının dünya finans piyasalarında hâkimiyetinin giderek azaldığı malum. Karşılığı olmayan bir kâğıt parçasının, değişen dünya güç dengeleri (Japonya- Çin vb.) ile liderliğini sürdürmesi mümkün değildir. Bunun sonucunda Brics gibi güçlü yapılar ortaya çıktı. ABD’nin bu gelişmelere sessiz kalması beklenmiyordu ve öyle oldu.
NOT: Bu yazı bir ulusal basın kuruluşunun talebi üzerine kaleme alınmış olsa da, kendi iç yapılanmaları ve/ veya konuya yabancı oldukları için gazetelerinde yayımlanmayınca bir ay bekledim ve bloğumda paylaşmaya karar verdim.
Yazıyı yazdıktan sonra elime bir video ulaştı. Lütfen sonuna kadar izleyin. Türkiye için ilginç bilgiler var.
Diğer yandan İngilizce bir pdf dosya elime ulaştı. Yazının özet bölümü aynen şöyle;
Küresel finans sistemi, onlarca yıldır en önemli altyapı dönüşümünün eşiğinde. Dünya Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği (SWIFT), tüm sınır ötesi ödemelerin 22 Kasım 2025 tarihine kadar ISO 20022 (MX) standardına geçişini zorunlu kıldı. Bu, eski MT mesaj formatlarıyla birlikte var olma döneminin sonu anlamına geliyor. Bu geçiş, 200’den fazla ülke ve bölgede 11.000’den fazla finans kuruluşunu etkiliyor ve finansal verilerin uluslararası sınırlar arasında nasıl yapılandırıldığını, iletildiğini ve işlendiğini kökten yeniden şekillendiriyor. Bu geçiş, salt teknik standardizasyonun ötesinde, merkez bankası dijital para birimleri (CBDC’ler), tokenleştirilmiş varlıklar ve blok zinciri tabanlı ödeme sistemleri de dahil olmak üzere yeni nesil dijital finansın mimari temelini oluşturmaktadır.
Bugün 21 Kasım 2025 ve bu yazıda söz edilen değişim yarın başlıyor. Arzu eden olursa İngilizce pdf dosyayı paylaşırım.
Kısaca dostlar, Dünya ciddi bir finansal değişim içinde. İç siyasette yaşanan harala, gürele içinde bu konular arada kaynayıp gidiyor. Uzun bir yazı okuyacaksınız ancak böylesi büyük bir değişimi daha kısa anlatmak nasıl olur bilemiyorum. Bildiğim şey bugünden itibaren uzmanlar tarafından sıkça tartışılacağı hatta sadece yazı/ makale değil, hakkında kitaplar yazılacağı. Ben başlatmış olayım.
Konuyu daha iyi anlayabilmek için geçmişte neler oldu kısaca anlamaya çalışalım.
Bretton Woods ne getirdi?
22 Temmuz 1944’de ABD’nin New Hampshire eyaletinde Bretton Woods anlaşması imzalandı. İkinci dünya savaşının bitimine yakın “küresel ekonomik düzeni” yeniden inşa etmek gerekiyordu. Toplantıya 44 ülke katıldı. Almanya- Japonya- İtalya savaştığı için katılmadı. Türkiye dâhil imza verenler arasında ABD-Birleşik Krallık- Fransa- Kanada- Çin- Brezilya- Hindistan- Mısır vardı. Sovyetler birliği katılsa da imzalamadı.
İMF- Uluslararası döviz istikrarını korumak, IBRD- Savaş sonrası ülkelerin yeniden inşa ve kalkınma projelerine kredi vermek amacıyla bu dönemde kuruldu.
ABD doları, 1 ons altın= 35 ABD dolar olarak sabitlendi. Böylece dolar dünyanın rezerv parası haline geldi. Yani “Altın- Dolar Standardı” sistemine geçildi. Her ülke, parasını dolara göre sabit ama ayarlanabilir bir kur üzerinden belirleyecekti. Merkez bankaları gerektiğinde döviz rezervlerine müdahale edebilecekti.
1960’lardan itibaren ABD, Vietnam savaşı gibi emperyalist saldırganlıklarına devam edip iç harcamalar yüzünden dolar basarak büyük bütçe açıkları verdi. Hatta bugünlerde “History Bond” adıyla anılan altın/ dolar destekli tahviller ve (söylentiye göre) farklı serilerde bastırdığı dolarla, birçok ülkede kalkınma ve/ veya tahrip ettiği alt-üst yapı projelerini destekledi. Altın karşılığı basılan bu dolar ve tahvillerin karşılığını günü geldiğinde ilgili ülkeler altına çevirmeyi talep ettiklerinde ABD’nin altın rezervleri hızla erimeye başladı.
15 Ağustos 1971’de başkan Richard Nixon doların altına çevirebilirliğini (convertibility) tek taraflı askıya aldı. Bu gelişme “Nixon Shock” olarak bilinir. Böylece Bretton Woods sistemi fiilen çöktü. 1973’den itibaren ülkeler “serbest dalgalı döviz kuru” sistemine geçti.
Dünyanın yeni hikâyesi böyle başladı.
Tek taraflı kararla eski sistem ortadan kaldırıldı ancak, eski dönemde altın karşılığı basılmış para ve tahviller fiziki olarak ortadan yok olmadı ancak tedavülden kalktı.
Sadece ABD değil, Almanya, Çin gibi ülkeler de geçmiş dönemde altına dayalı paralarını ve petro- tahviller çıkarıp- basarak kendi ülkeleri ve genişlemeyi düşündükleri pazarlara ihraç ettiler. Ciddi paralar da kazandılar. Günümüzde “1924 tarihli German BOND, Vietnam DONG, ZİM- Zimbabwe dolar, Altın destekli NIQD- IQD Irak Dinarı, 1913 tarihli Çin SUPER PETCHILI” gibi varlıklar tedavülde olmasa da, o günkü altın karşılıklarıyla ortada borç olarak duruyor. Sosyal medyada sıkça duyulan “ABD’nin 37 milyar dolar borcu var” söylemlerini biraz da böyle algılamak lazım. Hatta ABD birkaç yıl önce bütçesini aşırı şekilde artırdı. Öyle ya, borç ödenecekse karşılığı, onaylanmış bütçede olmalı değil mi!
Ancak bu arada ilginç bir gelişme daha yaşandı. ABD bütçesi tarihte ilk defa haftalar boyunca onaylanmadı ve hükümet kapandı. Trump hiç telaş etmedi. Panik yapmadı. Hatta mutlu- mesut bekledi. Bu da oyunun bir parçası mıydı? Zaman kazanmak mı istedi? Takdiri sizlere bırakıyorum.
ABD- Almanya- Çin gibi ülkeler sorumluluklarından kurtularak rahatlamak ve bir daha geri dönmemek üzere bu varlıkları satın alıp imha/ yok etmek istiyorlar. Bir örnek vermek gerekirse; Bize en yakın olan Irak NIQD-IQD Box içinde 1 milyar dinar olduğu biliniyor. 1932-1958 petrol öncesi dönemde 1 Irak Dinarı= 1 İngiliz Sterlini= 2,8 ABD dolarıyken, Petrol gelirine dayalı dönemde (Saddam öncesi ve Saddam dönemi) 1 IQD= 3,3 USD olarak karşılık buluyordu. Tedavülde olmadığı için bugün gidip almaya kalksan pahalı bir koleksiyon olur. Yakın geçmişte hatırlayanlar olacaktır, neredeyse tüm “Simit saraylarında” bu mevzu konuşuluyordu.!
Yakın tarihte ABD’nin Irak harekâtı esnasında bunların bir kısmı el değiştirdi. Belki ABD tarafından el konulan da oldu. Ancak Irak devleti ve hazinesi ile Kuzey Irak’lı ailelerin elinde yüksek miktarlarda olduğu biliniyor. Bir ihtimal güvenlik açısından ülkemize getirilenler de oldu. Diyelim ki 1.000 Box var. Her biri için bırakalım 3,3 USD’yi, 1 USD ödenmiş olsa 1 Trilyon USD yapar. Türkiye’nin GSYH’na denk ve bütçe gelirinin çok üstünde bir miktar değil mi? Türkiye’nin elinde olsa bir anda ilk 10 ekonomi arasına girer.!
Parantez açalım. Devlet ticaret yapamaz. Böyle bir varlık bazı kişi ve şirketlerin elindeyse satış/ takas karşılığı gelen paralar ülke döviz servetine eklenir ve birçok proje finanse edilerek kalkınmanın lokomotifi olur.
Trump ilk döneminde bu riski sıfırlamak için sorumluluk üstlendi ancak, küreselciler USD üzerinde operasyon yaparak, kirli paraları sıfırlayıp altına dayalı dijital Yeni USD hayali kuran Trump ile karşı karşıya geldiler. Benim bildiğim operasyon zaten başlamıştı. Trump seçimi kazanacağına inanarak hiçbir önlem almamıştı. Seçimi kaybedince meşhur Beyaz saray işgali senaryosu ile önemli bazı evrakların imha edilmesi ve/ veya ele geçirilmesi başarıldı ve inisiyatifi tekrar eline geçirdi. Bu yüzden yargılanmalar tiyatroya dönüştü.
İyi de Trump seçimi kaybedince Biden küreselcilerden yana tavır alarak başlayan bu operasyonu niye sona erdirmedi diye soranlar olabilir. Bu proje ABD devletinin bile üstünde, hassas güvenlik kapsamında olduğu için Pentagon ve devletler üstü bağımsız bir komite/ komisyonca yönetiliyor. Aksi olsa tüm dünya ülkeleri güvenip katılım göstermez.
Bu arada tüm dünya Merkez bankalarının bağımsızlığı ve küreselcilerin hâkimiyetine son vermek üzere QFS- Quantum Financial System kurularak birkaç küçük ülke dışında geçiş tamamlandı. Trump’ın bazı söyleşilerde dile getirdiği Gesera ve Nesara (video linki yukarıda) ile dünyada savaşlara son verilmesi amaçlandı (Kur’an da yer aldığı söyleniyor. Din alimlerine ithaf ediyorum. Ulaşabildiğim yorumun linkini paylaşıyorum.). https://ahmetunver.com.tr/2020/04/09/gesara-nesara-ile-insanlik-icin-baris-ve-huzur/
Böylece ülke içi ve ülkeden ülkeye göçleri önlemek, değerli toprak altı zenginliğine sahip olsa da, bazı Avrupa ülkeleri ile küreselcilerin işbirliği içinde sömürülen ülkelerin yoksul halklarının, başta gıda güvenliği ve refahı için para birimlerinin, tekrar değerli maden karşılığı tasarlanan Yeni USD gibi değerlenmesi hedefleniyor. Tabii ki gelişmiş ülkelerle, geri kalmış ülkelerde farklı parite uygulanacak ama mevcut halinden çok daha yüksek satın alma gücüne sahip olacak.
“Yani herkes kendi ülkesinde mutlu olmalı” felsefesi temel alınıyor.
Hala altın- gümüş- değerli maden- elementlerin fiyatının artmasını üçüncü dünya savaşına bağlayanlar var. Belki fiziki olarak altın bulunduran son nesiliz. Yakın gelecekte sertifikalara bağlanacaklar ve düğünlerde gelin- damada belki altın- gümüş sertifikası takacağız.!
Görüldüğü gibi Büyük Sıfırlama, kapsamı itibarıyla çok uluslu mutabakat gerektiriyor. Bunu sadece finansal bir operasyon olarak görmek cılız kalır. Belki de çok boyutlu uluslararası güvenlik demek daha gerçekçi. En az ABD kadar Çin, İngiltere ve Almanya hatta Vatikan operasyonun önemli paydaşları. Bugüne kadar “Büyük sıfırlamanın” tam olarak tarifi yapılmamış olsa da, gelişmelere göre eski ABD dolarının ortadan kaldırılıp, pdf dosya içeriğinden anladığımıza göre “merkez bankası dijital para birimleri (CBDC’ler), tokenleştirilmiş varlıklar ve blok zinciri tabanlı ödeme sistemleri” başlangıcı olarak tanımlamak yanlış olmaz.
Bu karmaşık tablonun içinden başarıyla çıkabilmek için deve dişi güç odaklarının ortadan kaldırılması ve/ veya pasifize edilmesi gerekiyordu. Kirli işlere bulaşmış küreselci para babaları ile alet olmuş banka üst yöneticileri ve küresel şirketlerin CEO’ları önemliydi. İşte bu yüzden dünya çapında sokağa çıkma ve seyahat yasaklarının uygulandığı Pandemi sürecini yaşadık. Havai ve Los Angeles yangınlarının zenginlere yönelik temizlik için kullanılmış olması bile mümkün. Bu süreçte Vatikan’a operasyon düzenlendiği araştırılırsa görülecektir.
Trump tekrar başkan seçildiğinde bıraktığı yerden devam kararı aldı. Bazılarına göre delilik, bazılarına göre diplomatik nezaketsizlik denebilecek kararlar ve eylemlerde bulundu/ bulunmaya devam ediyor. Geçmişte döviz transferi için Bürüksel merkezli EFT sistemi, QFS ile çöktü. Havale yaptıktan sonra 5-10 gün beklenmiyor artık. Eğer para temiz ise on-line işlem gerçekleşiyor. Bu durum AB’yi elinden oyuncağı alınmış çocuk misali uysallaştırdı. Trump hepsini makam odasında karşısına dizerek patron benim resmini verdi. Tam olarak açıkça söylenmese de küreselcileri de ülkesine yatırım yapmaya zorlayarak, kirli paralarının bir kısmını sisteme sokmaya çalışmaları için zorluyor ve kendilerine bir şans daha vermeye çalışıyor olabilir. O nedenle patronları toplayarak ne kadar yatırım yapacaklarına dair videolar sosyal medyada dolaşıyor. (Bizde ise patronlar yatırımlarını yurt dışına taşıyor ve kimsenin umurunda değil.!) Gerçi kirli paraları olanlar bu servetlerinden vazgeçmiş olsa bile geriye kalanlarla yine de en zenginler arasına girer.
Bana muhtaçsınız mesajını her fırsatta veriyor. Çok da blöf yapıyor. Dedim ya normal bir davranış şekli ile bu riskin altından kalkabilmek mümkün değil. Mesele Trump öncesinde de konuşulmuştu. Bazı görüşlere göre Paris İklim sözleşmesi başlangıç tarihi olabilir. Obama bu karmaşık sistem için yetersizdi ve topa girmedi diye düşünüyorum. Trump kendisini Dünyada savaşları bitiren başarılı ve tarihe imza atmak isteyen (Nobel barış ödülü kazanmak) lider gibi görüyor galiba. Ülkesine yönelik de önemli mesajlar veriyor;
*ABD tekrar yerli ve milli üretime geçip gereksiz gümrük vergileri ödemeden istihdamı artırmalı. (Keşke biz de yapsak.)
*Operasyon başarılı sonuçlandığında her kapitalist gibi, ödeyeceği bedellerin karşılığını geri almak için, ülke sanayisi ve girişimcilerine fırsat yaratarak, kârlarını maksimize edip, paraların tekrar ülkeye geri dönmesi sağlanmalı. Hatırlarsak körfez ülkelerine yaptığı ziyaret sonrası trilyonlarca dolarlık anlaşma ile geri döndü.
Türkiye ne yapmalı?
Türkiye S-400 füzeleri alım kararı verdiğinde meşhur Trump mektubu ile sert şekilde eleştirildi ve yenidünya düzeninde önemli görev üstlenmesi beklenirken saf değiştirmesi kafaları karıştırınca cezalandırıldı. Son ABD ziyareti ile şimdilik telafi edilmiş ve karşılıklı güven sağlanmış görünüyor. Ancak unutulmamalı ki “uluslararası dostluklar yoktur, çıkarlar vardır”. Ne gibi ödünler verilerek anlaşma sağlandı sorusunun cevabını kamuoyu endişeyle merak ediyor.!
Yenidünya düzeninde yeraltı nadir elementler ve varlıklarıyla önemli avantaja sahip Türkiye’nin pazarlıklarda elini hemen açmayıp, teslim olmaması gerekir. En azından zengin yeraltı maden ve değerli elementlere sahip Grönland için Danimarka’nın ve Putin’in Ukrayna savaşını sona erdirme karşılığında öne sürdüğü talepleriyle gösterdiği refleks iyi anlaşılmalıdır. Gazze’nin yeniden imarı konusunda Mısır toplantısında belli ki Türkiye’ye bazı sözler verilmiş ve dış politikada Brics üyeliği- Nato ülkesi olarak da Rusya silah ve uçaklarını almama gibi hataları! tekrar yapmaması konusunda uyarılmış diye okuyorum gelişmeleri. Hatta Rusya- Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, Trump’ın “savaşsız dünya” projesi için önemli olduğundan, basına da yansıdığı kadarıyla sayın Erdoğan’dan aracı olması istenmiş. Bu arada Rusya’nın elinde de oldukça fazla ABD’ye ait tarihi para ve varlıklar olduğu biliniyor. Belki zirvede ortaya kondu ama Putin ikna edilmesi kolay bir lider değil.!
Tam da 2026’da başlayacak olan SKDM- Sınırda Karbon Vergisi öncesi Türk sanayi ürünleri ve müteahhitlik sektörü için Gazze’de büyük şans yakalanmış olabilir. Ancak sahibi olduğumuz değerli yeraltı varlıklarımızın hammadde olarak değil de yüksek katma değerli mamul mal olarak değerlendirilerek, kaynaklarımızın kısa dönemli kâr beklentilerine kurban edilmemesi önemlidir.
Trump Dünyayı nasıl kurtaracak!
Geri kalmış ülkelerin yıllardır altın ve petrol rezervlerini sömüren batılılar, karşılığı olmayan kâğıt parçalarıyla büyük karlar elde ettiler. Ancak dünyada savaşlar ve göçlerle birlikte kriz arttı.
Geri kalmış bu ülkelerin kalkınması için yukarıda anlattığım, tarihi varlıklar ile altın karşılığı paraların geri alımı gerçekleştiğinde, bedelinin tümü ilgili taraflara ödenmeyecek. Geri kalan büyük parçanın, Trum’ın Gazze planı gibi az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yönelik kalkınma- çevre- insanlık- ortak atmosferin temizlenmesi vb. projelere tahsis edilmesiyle, savaş sonrası sivil halkın yaralarının tedavisi amaçlı kullanılması düşünülüyor. Yakından tanık olduğum bazı kişi ve şirketler, uluslararası normlarda hazırlanıp onaylanmış projeler biriktiriyor. Kozlarımızı iyi kullanabilirsek bu fon kaynaklarından büyük ölçüde yararlanma şansımız var.
Trump ABD’nin tüm borçlarını kripto varlıklarla silecek iddiası
Öncelikle şunu kabul edelim. Uluslararası düzeyde ticaret yapan ve paranın değerini bilen Trump, sahibi olmadığı hatta sahibinin de belli olmadığı varlıklara dayalı finansal araçlarla ülkesini riske sokmaz. Bana göre mevcut kripto varlıklar bir simülasyondu. QFS sistemi çok daha ileri seviyede kripto varlığa dayalı, uydular üzerinden kontrol edilen bir sisteminin gelişmiş halidir. İhtimal Trump savaşta yapıldığı gibi aldatma taktikleri uyguluyor. Hatta eşinin adıyla kripto varlık bile oluşturdu. Chatgpt üzerinden Bitcoin ve Etherium hakkında bilgiler ektedir.
Konu bir yazıya sığmayacak kadar karmaşık ve detaylı. Umarım temel hatlarıyla anlatabildim. Ve umarım her şey bu anlattıklarım gibi dünya için olumlu sonuçlar doğurur. Dünya nüfusunu azaltma planları yapan küreselciler dışında kim savaş olsun ve insanlar ölsün ister ki!






IRAK DİNARI BOX
[Sevgili Ahmet Bey, duyarlılığınız için teşekkürler. Konuyu daha önce yapay zekâ Gemini’a analiz ettirmiştik, şöyle anımsatayım:
“TRUMP SİYASETLERİ: NESARA GESARA SIFIRLAMASI 09/22/25” BAŞLIKLI VİDEONUN ÇÖZÜMLEMESİ:
Videonun içeriğini Türkçe olarak özetleyip, önemli noktaları zaman damgalarıyla birlikte size sunuyorum. Bahsettiğiniz video, “TRUMP SİYASETLERİ: NESARA GESARA SIFIRLAMASI 09/22/25” başlığı altında, genellikle küresel bir finansal sıfırlama (Global Currency Reset/RV) ve QAnon teorileri bağlamında tartışılan konuları içeren bir kompilasyondur. BU VİDEO, RESMİ BİR HABER KAYNAĞI OLMAKTAN ZİYADE, İNTERNET TOPLULUKLARINDA DOLAŞAN İDDİAYA DAYALI SÖYLENTİLER, SPEKÜLASYONLAR VE KOMPLO TEORİLERİ İÇERMEKTEDİR…
📽️ VİDEO ÖZETİ VE TÜRKÇE METİN (NESARA/GESARA VE KÜRESEL SIFIRLAMA İDDİALARI): Video, esas olarak NESARA/GESARA adlı iddia edilen küresel kurtarma planlarının yakında uygulamaya konulacağı ve buna bağlı olarak paranın altınla desteklenen yeni bir sisteme geçiş yapılacağı söylentilerine odaklanmaktadır…
🍎🧗♀️💐🎸☔ 1. NESARA/GESARA VE ALTIN DESTEKLİ PARA İDDİALARI
💐🎸 2026’DA BAŞLANGIÇ İDDİASI [00:00]: Bir simülasyon veya kurgusal konuşma ile, “NESARA GESARA çerçevesinin 1 Ocak 2026’da tam olarak yürürlüğe gireceği” ve ABD halkının “seçkinler tarafından manipüle edilen bozuk bir finansal sistemden” kurtulacağı iddia ediliyor.
💐🎸 ALTIN DESTEKLİ PARA [00:23]: “Kurtarma merkezlerinin” resmi bildirim aldıkları ve “Nazera Gesara Altın Parasını” kabul ettikleri öne sürülüyor. Bu paranın altın destekli, bozulmaz olduğu ve yeni finansal çağın temeli olacağı söyleniyor.
💐🎸 “SIFIRLAMA GELİYOR” [00:40]: Video, “Sıfırlama geliyor ve hiçbir şey onu durduramaz” ve “1 Ocak 2026, özgürlüğün başladığı gün olarak hatırlanacak” gibi ifadelerle bu iddiaları destekliyor.
🍎🧗♀️💐🎸☔ 2. IRAK DİNARI (IQD) VE DİĞER PARA BİRİMLERİNİN YENİDEN DEĞERLENMESİ (RV) SÖYLENTİLERİ
💐🎸 RV’NİN GERÇEKLEŞTİĞİ İDDİALARI [09:25]: “Eski sistem ölüyor, çöküş gelmiyor, burada. Altın birinci kademe, RV (Yeniden Değerleme) gerçek, Basel 3 aktif, QFS (Kuantum Finansal Sistemi) çevrimiçi” şeklinde iddialar sunuluyor.
💐🎸 BANKACI SÖYLENTİLERİ [18:07]: Maria Nicole adlı bir kişinin üçüncü banka randevusunda kendisine “servet yönetimi seçeneklerinin sunulduğu” ve banka uygulamasında IQD (Irak Dinarı), VND (Vietnam Dongu) ve IDR (Endonezya Rupisi) için uyarılar kurulduğu iddiaları paylaşılıyor. Bankacıların oranları kamudan önce öğrenmek için OFX sistemini kullandığı da öne sürülüyor.
💐🎸 IRAK PETROL ANLAŞMALARI [19:53]: Peşmergenin Irak ile petrol ihracatı konusunda anlaşmaya vardığına dair haberler paylaşılıyor. Bu, dinarın değerini artıracağı düşünülen bir gelişme olarak sunuluyor.
🍎🧗♀️💐🎸☔ 3. KÜRESEL FİNANSAL DEĞİŞİM TEORİLERİ
💐🎸 FİYAT PARANIN SONU [08:29]: Mevcut borç tabanlı, faizci (usury) fiyat para sisteminin sona ereceği ve yerine gerçek değere, tam açıklamaya ve ademi merkeziyetçiliğe dayalı, altın destekli bir sistemin geleceği savunuluyor.
💐🎸 BASEL III VE QFS [10:07]: Basel III düzenlemelerinin altını %100 birinci kademe rezerv varlığı yaptığını, bunun gölge bankacılık imparatorluğunu yıktığını ve türev manipülasyonunu engellediğini iddia ediyor. Ayrıca, her işlemin izlenebilir ve manipülasyona karşı bağışık olduğu QFS (Kuantum Finansal Sistemi) adında yeni bir dijital omurga kurulduğu öne sürülüyor.
💐🎸 VERGİ İADESİ İDDİASI (NESARA) [23:24]: NESARA’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte “Artık vergi yok” deneceği ve 1871 tarihli yasanın kaldırılacağı iddia ediliyor.
🍎🧗♀️💐🎸☔ 4. KOMPLO VE TARİHSEL İDDİALAR
💐🎸 YALAN TARİH İDDİASI [26:07]: 1776 yılının “özgürlüğün doğuşu” değil, bir medeniyetin ölümü ve “gizli elin yükselişi” olduğu öne sürülüyor.
💐🎸 TARTARİA TEORİSİ [26:37]: Tartaria’nın “ileri, serbest enerji teknolojisine sahip” ve “kutsal geometri kullanan” kadim bir medeniyet olduğu, ancak bunun “çamur selleri” ve yeni bir tarihle silinip gömüldüğü iddia ediliyor.
💐🎸 RUHSAL UYANIŞ ÇAĞRISI [28:18]: Video, finansal iddiaların sonunda izleyiciye “ışığın savaşçısı” olarak hitap ederek ruhsal bir uyanışa ve atalarından gelen zincirleri kırmaya çağırıyor.
🍎🧗♀️💐🎸☔Önemli Not: BU VİDEODA SUNULAN NESARA/GESARA, QFS, RV VE TARTARİA GİBİ KAVRAMLAR, ANA AKIM FİNANSAL VEYA SİYASİ OTORİTELER TARAFINDAN KABUL EDİLEN RESMİ VEYA KANITLANMIŞ GERÇEKLER DEĞİLDİR. BUNLAR, GENELLİKLE İNTERNETTE YAYILAN VE BELİRLİ BİR TOPLULUK TARAFINDAN İNANILARAK DESTEKLENEN TEORİLER VE SPEKÜLASYONLAR BÜTÜNÜDÜR. ULUSLARARASI FİNANSAL MESAJLAŞMA STANDARDI OLAN ISO 20022’YE GEÇİŞ, VİDEODA İDDİA EDİLEN KÜRESEL SIFIRLAMA TEORİLERİNDEN BAĞIMSIZ, BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN UYGULADIĞI RESMİ BİR MODERNİZASYON SÜRECİDİR.>>
Sevgilerle…
❤️🌷🎼🇹🇷🌹💕💕💕❤️❤️❤️🌷🇹🇷🎼🌹❤️]