Tatlı dil yılanı ininden, kötü söz insanı dininden çıkarır.
Adamakla mal tükenmez, eşeğe sırça yüklenmez.
El öpmekle dudak aşınmaz, kalburla su taşınmaz.
Sarımsağı gelin etmişler, kırk yıl kokusu çıkmamış.
Denize düşen yılana sarılır.
Kabahati gelin etmişler, kimse üzerine almamış.
Deli deliyi, imam ölüyü bulur.
Tok açın halinden anlamaz.
Görünen köy kılavuz istemez.
Körle yatan şaşı kalkar.
Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım demiş.
Horozun çok olduğu yerde sabah geç olur.
Atların çok olduğu yerde eşekler ezilir.
Koyunun çok olduğu yerde keçiye çelebi derler.
Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.
Su uyur düşman uyumaz.
Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
Parayı veren düdüğü çalar.
Asil azmaz, bal kokmaz.
İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kel başa şimşir tarak.
Ateş düştüğü yeri yakar.
Akıllı düşman akılsız dosttan evladır.
Mum dibine ışık vermez.
Dilenciye hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş.
Darlık çekmeyen varlığın kıymetini bilmez.
Anlayana sivrisinek az, anlamayana davul- zurna az.
Kuzgun yavrusuna şahin görünürmüş.
Sen bir garip çingenesin, nene gerek gümüş zurna.
Oynamasını bilmeyen kız yerim dar dermiş.
Altının değerini sarraf anlar.
Her kuşun eti yenmez.
Kem söz sahibine aittir.
Dadanmış, kudurmuştan beter olurmuş.
Mızrak çuvala girmez.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
Rüzgar eken, fırtına biçer.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Taş yerinde ağır olur, yavru büyür sığır olur.
Bol bol yiyen, bel bel bakar.
Çoban dilerse tekeden süt sağar.
Cimri komşu komşusunu kap- kaçak sahibi yapar.
Haberi çocuktan, suyu oluktan al.
Kaçan balık balıkların en irisidir.
Karda yürü, izini belli etme.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
Akacak kan damarda durmaz.
Kaş yapayım derken, göz çıkarma.
Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.
Korkunun ecele faydası dokunmaz.
Korkulu rüya görmektense, uyanık kalmak iyidir.
Karnının doymayacağı yerde açlığını belli etme.
Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur.
Ev alma, komşu al.
El elden üstündür.
Doğduğun yerde değil, doyduğun yerde kal.
Can çıkmadıkça huy çıkmaz.
Bin bilsen de yine bilene sor.
Ak akçe kara gün içindir.
Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol.
Besle kargayı oysun gözünü.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Borç ödemekle, yol yürümekle biter.
Ağrımayan dişe kelpeten vurulmaz.
Üzüm, üzüme baka baka kararır.
Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olma.
Kenarına bak bezini, anasına bak kızına al.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Ölü gözünde yaş, pinti evinde aş olmaz.
Alet yapar el övünür, yanlış ise diz dövülür.
Akıl yaşta değil baştadır.
Doğru söyleyen dokuz köyden kovulur.
Ömür tükenir yol tükenmez.
Çirkefe taş atarsan çamur üstüne sıçrar.
Gelen gideni aratır.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz.
Bal tutan parmağını yalar.
Çivi çiviyi söker.
Soydur çeker, b..ktur kokar.
Kötü gelmeden iyinin kadri bilinmez.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
El yarası geçer, dil yarası geçmez.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Rüzgar esmeyen yerde yaprak kımıldamaz.
Merhemin varsa kendi başına çal.
Her kişinin ipiyle kuyuya inilmez.
Büyük balık, küçük balığı yutar.
Sabırla koruk helva olur.
Aşağı tükür sakal, yukarı tükür bıyık.
Kılavuzu karga olanın, burnu b..ktan kurtulmaz.
Kızı boş bırakma ya davulcuya, ya zurnacıya gider.
Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
Dinsizin hakkından imansız gelir.
Çift elin sesi var, tek elin nesi var?
Allah kardeşi kardeş, kesesini ayrı yaratmış.
Ayinesi iştir lafa bakılmaz.
Çocuk ana kucağında terbiye olur.
Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.
Olma keser gibi hep bana, ol testere hem sana hem bana.