Başvuru Sayısı

1800373806

Başvuru Zamanı

26/02/2018 18:10:18

Başvuru Tipi

Görüş Öneri

Başvuru Durumu

Başvuru Yapıldı

Başvuru Metni


BİMER BAŞVURU 15.10.2011 tarih ve 826622 sayı
Sayın başbakanım,
Enerji kontrol edilemezse insanı çarpıyor maalesef. Bugünkü cari açığı tetikleyen en önemli kalemlerden birisi olduğunda sanırım mutabıkız.
Doğalgaz ihraç eden ülkeler bile DOĞALGAZ TERMİK santralleri kurmazken, bizim elektrik santrallerimizin %35’i doğalgaz esaslı. Yakın zamana kadar neredeyse yarısıydı. HES’ler arayı biraz kapattı.
Jeotermal sahalarında Dünya’da yedinci, Avrupa’da birinciyiz. Karbon emisyonunu azaltıcı etkisi ile konut, sera ısıtılması ve sağlık sektörü için büyük avantajımız var. Kaya gazı avantajımız da var daha kullanmadığımız.
Bütün bunlara rağmen, www.invest.gov.tr sitesinde enerji bölümünde, yatırımcılara neden yenilenebilir enerji fırsatları konusunda yatırım çağrısı yapılmaz? GZFT faktörleri içinde neden yer almaz? Deloit tarafından hazırlanan raporda neden yenilenebilir enerji kaynaklarımız ve fırsatlarımız anlatılmaz?
Biz sunmazsak, kimin nasıl haberi olacak? Nasıl yabancı sermaye gelecek?

10.10.2011 tarih ve 819234 numaralı Bimer başvurumla bir öneride bulunmuştum. Anamur’un 30 km. batı ve doğusunda kalan bölge, Afrika’nın kuzey sahillerinden çok daha güneydedir. AB tarafından Libya, Tunus, Fas çöllerinde güneşten elektrik elde etme girişimleri var. Aynı performansa sahibiz. Yunanistan bile 10 MW gücünde güneş elektrik santralı için AB’den fon buluyor. Biz bakıyoruz. Arazi tahsisi var. Teşvik var. Yeter ki gelen yatırımcı PV üretimini ülkemizde yapsın şartı koyalım. Güneydoğu Anadolu bölgemizin kıraç ve verimsiz denen toprakları bile altın değerde, güneş tarlaları kurmak için.

NOT: Başvuruma sayın Şahver PEKTAŞ imzalı, 21 Ekim’de KOSGEB destekleriyle projenizi gerçekleştirin diye mail geldi!! Ben de 20 milyar Euro lazım. Verirseniz gerçekleştiririm diye cevap yazdım.!!!

Bakın Bursa Yenişehir’de elektriği kesilen bir köy, il özel idaresinin de katkısıyla rüzgâr türbininden elektrik elde etmeye başlamış. Hatta su ihtiyacını da karşılıyormuş. Bence kalkınma ajansları ve hibe kaynakları harekete geçirilerek, il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birimleri acilen bu konu üzerinde çalışmalıdır. (CAZİBE MERKEZLERİ PROJESİ TAMAMEN BU YÖNDE PROJELERİ DESTEKLESE HARİKA OLUR.) Güneşi, rüzgârı, deresi olmayan köy yok. Merkezden en uzakta olandan başlanarak, direk ve tellerin bakımından, hat üzerinde ormanlık alanlardaki kıvılcım tehlikesinden kaynaklanan orman yangınlarından da kurtulmuş oluruz. Telefon da uydu bağlantılı gidebilir. Bir anda ciddi bir alt yapı sorunundan kurtulmuş olur devlet. Hatta bu projeyi, mevcut elektrik ve telefon tellerini hurda fiyatından satsanız yine finanse edersiniz. Tabii ki yenilenebilir enerji ürünleri imalatı ve sanayisi de büyük ölçüde ayağa kalkar. Mevcutlar gelişir. Rekabet artar. Fiyatlar ucuzlar.

Eskiden köylerimizde hayvan atıklarından elde edilen biogaz ile ısınma ve aydınlatma yapılırmış. Hem de ilkel şekilde. Şimdi çok daha modern hibrid cihazlar var. Neden yapılmıyor? Bu konuda da Samsun, Bafra’dan ilginç bir haber var. http://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/10/17/odunkomur-derdinden-kurtuldu

Maalesef birçok kurum kuruldu, yeniden yapılanmalar oldu ama enerji politikamız stratejik düzeyde koordine edilemiyor. Özellikle de sonsuz bir kaynağa sahip olduğumuz yenilebilir enerji kaynaklarımız ve fırsatlarımız, bizim yarımız kadar dahi kaynağı olmayan Almanya, Danimarka, Norveç vb. ülkelerin performansları yanında yerlerde sürünüyoruz. Üzülüyoruz. Dışarıdan gördüklerimizi enerji bakanımız ve bürokratlar göremiyor mu?

Yeterli yer olmadığı için yazamadıklarımı özet olarak aşağıya yazdım;
1. Hala şehir ve şehirlerarası direk aydınlatmalarında Flamanlı ampuller kullanılıyor. GÜNEŞ PANELLİ LED ampuller kullanılsa, sanırım birkaç ayda kendini amorti eder.
2. Madem enerji arz güvenliği açısından ihtiyacımız olan elektrik üretiminde hedefleri tutturmakta zorlanıyoruz ve enerji verimliliğini önemsiyoruz. Şehirlerde sabahlara kadar yanan banka, resmi kurum, okul, turistik tesisler, belediye bina ve tesisleri, hastane, vb. binalarda ki tabelalar neden örneğin gece 01.00 den sonra %50 kapasiteyle aydınlatılmaz veya tamamen söndürülmez?
3. Bankalar yenilenebilir enerji yatırımı için uygun faizli ve uzun vadeli kredi kullandırıyor. Bence tüm bu kurum ve kuruluşlar, sarf ettikleri enerjinin üçte birini veya dörtte birini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmek üzere gerekli tedbirleri almalıdır. Tüm yeni inşaatlarda da uygulanmalı.
4. Bir ara ENVER– Enerji verimliliği projesinin tanıtımı başlatılmıştı. Ne oldu, kesildi reklamlar. Acaba hedeflere ulaşıldığı için mi? Sanmıyorum!
5. “Jeotermal kaynağına sahip olan yerlerde, başka kaynaklar kullanılarak ısıtma yapma konusunda yerel yöneticiler tüm gayretlerini sarf etmek zorundadırlar.” Kanun böyle yazıyor. O halde neden uygulanmıyor? Çünkü hesap soran yok.
6. Ben sayın başbakanımızın yerinde olsam, yerli araç üretimi yerine, yerli hibrid araç üretimi konusuna önem verirdim. Hatta tüm kamu kuruluşlarının araçlarını bu sanayiyi desteklemek adına hibrid araçlarla bir program çerçevesinde yenilerdim. Ayrıca tüm belediyeler ile bağlı kuruluş araçlarını hibrid araçlarıyla değiştirmelerini önerirdim.

7. Ülkemiz sahillerinde ki yolları, binaları ve tesisleri rüzgârdan ve dalgalardan korumak lazım. Danimarka gibi kıyıdan 500 – 1000- 1500 metre uzağa 5- 10 türbin birleştirilerek şaşırtmacalı dalgakıranlar yapabiliriz. 2007 yılından bu yana yazıyorum. 2008 de sayın Cevdet YILMAZ ile de telefonda konuştum. 09.08.2011 tarih ve 721795 no.lu Bimer başvurumda da yazdım tekrar. Devletin cebinden 5 krş dahi çıkmayacak. Tüm sahillerimiz korunur, üstelik de çevreci enerji elde edeceğiz. Bütçeden yapsanız milyarlar harcanır. Karadeniz sahil yolu da kurtulmuş olur. 8. Enerji bakanlığına HES- Hidroelektrik santraller üzerine yüzen güneş panelleri koyarak elektrik elde edin önerisinde bulunuyorum. Tamam teşekkürler vb. diyorlar. Diğer taraftan baktığımızda devlet HES’leri satıyor. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu derler. Şu linki inceler misiniz? Biz Hollanda’nın güneyindeyiz ve güneşe daha yakınız. Almanya ve Hollanda bizden kat be kat daha fazla güneşten elektrik elde ediyor. Biz de yenilenebilir enerji kullanım oranına HES terminalleri dahil edip yüzde 30 diyoruz. Eğer HES koruma havzalarına ve göl üzerine güneş terminalleri, tepelere de RES Rüzgâr terminalleri koyarsak o zaman hesap doğru çıkar. Yoksa HES’ler yenilenebilir enerji değildir. https://inhabitat.com/the-netherlands-plans-26910-square-foot-floating-solar-farm-at-sea/
9. BUTAN krallığı diye bir ülke var. Bu ülkenin hedefi “Karbon Nötr” olmak. Bizim böyle bir idealimiz olacak mı? Saygılarımla.

Bilgi paylaşınca güzel
X

Şifrenizi mi unuttunuz?

Bize Katılın