308 sayfadan oluşan İYİ PARTİ seçim beyannamesi 16 Mart 2023 tarihinde milletvekili adaylarının tanıtımı ile birlikte kamuoyu ile paylaşıldı. İlgi alanım olan Yerel yönetimler, Bölgesel ve kırsal kalkınma, Tarım, Denetim- Sayıştay, Kamu kaynağı, Şeffaflık ve hesap verebilirlik, İklim- çevre, Engelli istihdamı, Şehircilik, Afet yönetimi gibi konularda neler var diye merak ettim.

Seçim ve siyasi partiler

Sayfa 18’de “Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur” şeklinde yeniden düzenleme yapılacağı öngörülmüş. Bu cümleye “teşkilatların güçlendirilmesi ve halkın beklentilerine uygun” eklense İYİ olurdu diye geçirdim içimden.

Sekiz ve dokuzuncu maddelere “hazine yardımı alan siyasi partilerin, şeffaflık ve hesap verebilirlik gereği hazırlayacakları bilanço- harcamalar- Anayasa mahkemesi denetim raporları web sitesinde ilan edilmesi” eklenseydi keşke. Hazine yardımları kamu kaynağı değil midir? Anayasa mahkemesi her yıl Sayıştay üzerinden “ilk ve esastan inceleme” yapmıyor mu? Bunları kamuoyu ve parti üyeleri ile neden siyasi partiler paylaşmaz?

Yerel yönetimler

İlk madde Yerel yönetimler reformunu hayata geçirmek olsa da bu konuda detaylı bir çalışma var mı? Sonraki maddelerde açıklananlar bu reformun parçaları ise ayrı maddeler halinde yazılmamalıydı.

Gerçekten Yerel yönetimlerin idari ve mali açıdan yeniden yapılandırılmasına, merkezi yönetimin yasadışı vesayetine son verilmesine ihtiyaç var. Adı üzerinde YEREL ve kurumu niteliğindeki bu kurumların 657 devlet memuru olan başkan ve yöneticilerinin belirlenmesinde siyasi partilerin vesayet ve yetkisi normal mi? Siyasi parti devlet dairesi mi ki kamu yöneticisi olan belediye başkanlarına amiriymiş gibi “talimat verdim” diyor?

16’ncı maddedeki “Yerel yönetimlerin öz gelirlerini artırma” vaadine söylenecek söz yok. CHP bunu ESG kriterlerine bağlayarak finansal sürdürülebilirlik esaslı tanımlamıştı. Burada hiç söz edilmemiş. Eğer birisi benim gibi bilançoları incelerse, kısa ve uzun vadeli Faaliyet alacaklarının artarak devam ettiğini ama Gelir kalemleri içinde çoğu belediyenin Faaliyet alacaklarından tahsilatlar bölümünün sıfır bakiye verdiğini görür. Galiba belediyeler vergi ve harç tahakkuk- tahsilatlarda ısrar ederek seçmenler/ vatandaşlarla karşı karşıya gelmek istemiyor. Yapılamayan tahsilatlar yüzünden aşırı artan banka ve kamu borçlarına önlem almadan sadece 17’nci maddelerdeki vergi gelirleri paylarını artırmak yeterli/ mantıklı olur mu?

18’nci madde ile vergi gelirleri paylarının belirlenmesinde üretim ve ihracat katkısı yanında verimlilik- karbon ayak izi- istihdam- finansal sürdürülebilirlik gibi performans ölçümünden bahsedilmiyor. Hatta borçlanmanın ana nedeni olan, siyasi tercihler yerine; Liyakatli ve ehliyetli belediye başkan ve üst yönetimi esas alınıp, İÇ ve DIŞ denetimlerin etkinliği artırılarak (50’nci madde gibi) sistematik hataları tekrarlayan belediye yöneticileri için gereği yapılsa, belki de mevcut sistemle bile borçlanmadan sürdürülebilir bütçe imkanlarına kavuşacaklar (örnekler var). Neden hep kolaya kaçıp kamu kaynaklarını hesapsız- kitapsız harcayan ama “belediyeme dokundurtmam” kayırmacılığı ile vasıfsız ve beceriksiz kişilere sahip çıkılıyor?

Tabii ki il belediye ve il genel meclislerinde kadın üye sayısını %50 olarak belirlemek gerekli ama bugüne kadar uygulanan siyasi parti tercihleriyle oluşturulan bu meclisler yerine Yerel halkın tercihleri gözetilse daha iyi olmaz mı? Grup kararı sendromu biter. Halk kendi adaylarını belirleyemez mi? Neden güvenilmiyor? Mevcut sistem çok mu başarılı? Muhtarı, Cumhurbaşkanını, milletvekilini halk seçebiliyor da meclis üyesini mahalleli neden güvendiği kişiler arasından seçip hesap soramıyor? 38 ve 39’ncu maddeleri somutlaştıran önerilerim linkte; https://abaybarsgogez.net/yerel-yonetimlerde-egemenlik-milletin-mi/

Kentsel tarım önemlidir. Yerel yönetim ve idarenin katkısı olmadan sadece hobi bahçeleri seviyesinde kalır. KENTKÖY kitabımda kent çeperlerinde ölçek ekonomisine uygun yapılabilecekleri anlattım. https://www.kitapyurdu.com/kitap/kentkoy-kent-ihtisas-koyleri-kent-kooperatifleri-kent-birlikleri/645316.html

Su kaynakları ve havza yönetimi, afet yönetimi, engelli istihdamı, gecekondu önleme, sosyal konut ve sosyal yardımlar, yenilenebilir enerji konularının da bu bölümde birkaç madde ile kendine yer bulması iyi olurdu. Yine arabulucu, uzlaşma kurullarına değinilmemiş olması büyük eksiklik. Yoğun dava dosyaları azaltılabileceği gibi yargılama giderlerini de düşürecektir. Sayıştay’ın da bu konuda uyarıları var.

Belediye şirketleri (BİT) büyük sorun. Sayıları hakkında devlette bile kesin bilgi yok. Bana göre 4.000 civarı. Hepsi kamu kaynağı kullanıyor, Sayıştay denetimine tabii olsalar da denetim oranı çok düşük. Neredeyse büyükşehirler holding, bazı il ve büyük ilçe belediyeleri şirketler grubuna sahip. Kamu hiçbir zaman iyi işletmeci olamamıştır. 200- 300 KİT’i özelleştireceğiz diye uğraşırken sürekli sayıları artan BİT’imiz! oldu. Yani eskiden KİT’lenmiştik, şimdi BİT’lendik. %5’i bile mali tablolarını yayımlamıyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik hak getire. Bu işin tek kazananı hiçbir iş yapmadan her şirkette, her ay huzur hakkı alan 15- 20 YKÜ- Yönetim Kurulu Üyesi. İBB dahil beş büyükşehir ve şirketlerinin 2018 ve 2021 yılları performanslarını karşılaştırdığım hakemli bilimsel makalem kabul gördü. Yakında dergide yayımlanacak. İlginç tespitler var.

Belki ileriki sayfalarda eksik bulduklarım ilgili konu başlıkları içinde yer alır umuduyla incelemeye devam.

Açıkça söylemem gerekirse Türkoloji Prof. Yerel yönetimler başkanından beklemediğim kadar fazla detaylar var. Sanırım Prof. Dr. Ümit ÖZLALE hocamın dokunuşları olmuş. Daha iyisini de hazırlayabilirdi ama malum siyasetin de etkiyle biraz kavram/ tarif/ kafa karışıklığı hissediyorum.

Denetim ve Sayıştay

Güzel tespitler var. Hepsine katılıyorum.

KİT’ler ve Diğer kamu işletmeleri

Güya özelleştirme yaptık ama hala 100’den fazla KİT ve Diğer kamu kuruluşu var. Gözden geçirilmesinde yarar görüyorum. Bir de Diğer kamu kuruluşları listemiz var. Örnek; Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi! 2021 Sayıştay raporuna göre K/ B- Kişi Başı yıllık ortalama maaş 303.228 TL. Her türlü riske muhatap üstelik isminde NATO olan MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL tesisleri işletme başkanlığı personeli K/ B yıllık ortalama maaşı 133.844 TL.

Gıda ve Tarımsal Ürün Politikaları

Dünyada yeni trend enerjide ve tarımda YERİNDE ÜRET VE TÜKET konusuna hiç girilmemiş. Kent ve belde yüzölçümünün %2- 5’i yerleşik alan, dağları tepeleri çıkartırsanız gerisi kentsel tarım için uygun.

TDİOSB- Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerini savunduğunuzu görüyorum. Kapasite fazlası üretim var da işleyerek katma değeri yüksek ürün elde edilecekse sorun yok ama ithal ederek yerli üreticinin altına bomba koymak demek olan bu “taşıma suyla değirmen döndürme” projesini gözden geçirmek lazım.

Hayvancılık

Sayfa 112’de gözlerim Türkiye’nin ikinci büyük nüfusuna sahip Tarımsal hayvanların sağlık sistemini aradı. Anlaşılan o ki yine veterinerler tüm Türkiye’nin yükünü çekmeye devam edecek. İyi bir şeyse biz de hastaneye gitmeyelim, muayenehanelerde tedavi olalım. Tarsim sağlık sigortası ile entegre edilerek Tarımsal hayvan hastaneleri neden düşünülmüyor? https://abaybarsgogez.net/tarimsal-hayvan-hastaneleri-kurulus-ve-isletilmesi/

Yerel yönetimlerin sosyal hizmetler alanındaki kapasite ve kaynaklarını güçlendirmek doğru yaklaşım. Sosyal konut üretme konusunda kanunen görevi olduğu halde Yerel yönetimlerden bahsedilmemiş olması eksiklik olarak gözüme çarptı. https://abaybarsgogez.net/sosyal-konutlar-ucretsiz-ve-taksitsiz-yapilir-mi/

Şehircilik ve afet bakanlığı kurarak Yerel yönetimlerin asli görevi olan afetle mücadele konusu bu bakanlığa mı devredilecek? Yerel yönetimler bakanlığı kurulsa daha iyi olmaz mı? DEVA partisi programında var. Geçmişte kuruldu ve 22 ay görev yaptı. Şehircilik ile Yerel yönetimleri aynı terazide tartanlar var.

KÜLTÜR VE SANAT

Araştırmaya dayalı yayınların ilgili kamu kurumları ve kütüphaneler tarafından yazara da destek olmak amaçlı 500- 1.000 adet satın alınması kültür ve sanata katkı olduğu gibi okuma kültürü edinilmesini de sağlar. Şu an okuyan, eksiğini gidermek için çabalayan yok. “Ustamdan böyle öğrendim” deyip emekli oluyorlar.

Afet Yönetimi

AFAD ve Yerel yönetimleri rolü konusunda 17.04.2023 günü www.nbe.com.tr veya Ekonomim gazetesinde çıkan yazımın okumasında yarar var. https://abaybarsgogez.net/deprem-kargasa-ve-koordinasyon/

Engelli İstihdamı

Özel sektöre örnek olmak için kamu kurumları, KİT ve BİT’lerde %3-4 Engelli, %2 Hükümlü veya Terör mağduru, %0,1 Aile Bakanlığı yurtlarında kalan çocukların istihdamı şartına uyulsa, bir çoğu sosyal yardım alan bu kişiler iş- güç sahibi ve sağlık- emeklilik güvencesi kazanarak, devlet ve belediyelerin sosyal yardım bütçeleri azalır. Belediyeler bazlı yaptığım araştırmalarda %70- 80 uyulmadığını gördüm. Hiç bahsedilmemiş. Sayıştay da denetimlerde sık, sık vurguluyor.

Enerji

Hidrojen enerjisi için en uygun bölge/ ülkelerden birisiyiz. Neden hiç bahsedilmiyor? Gözümden mi kaçtı?

Karadeniz ve Ege’de deniz üstü Off-shore santral benim de ısrarla önerdiğim projedir. Aynı zamanda sahildeki erozyonu da önleyecek şekilde planlanabilir. https://abaybarsgogez.net/dalgalardan-enerji-elde-etmek-ve-karadeniz-sahil-yolunu-kurtarmak/ Enerji depolama sorunu çözülüyor. Merkezden uzak köy ve yerleşim yerlerine yüksek gerilim hatlarıyla elektrik taşımak yerine, yerinde hibrid sistemlerle elektrik elde edilebilir. Yatırım maliyeti daha ucuz olup, yerli sanayi için de fırsat yaratır. Hatta yaklaşık üretim maliyetlerini ¼ ila 1/ 3 azaltır. Biyogaz ve Biyokütle kırsal bölgeler için mutlaka düşünülmelidir. Saygılarımla

Bilgi paylaşınca güzel
X

Şifrenizi mi unuttunuz?

Bize Katılın