Önce şu tespiti yapalım. Türkiye’de İç İşleri Bakanlığına göre 30’u BB olmak üzere 81 il, 922 ilçe ve 390 belde belediyesi olmak üzere toplam 1.393 belediye var.

*Mart 2021’de Afyonkarahisar Güney beldesi mahkeme kararıyla belediye olma hakkını kazandı.

*2022’de Çorum Dodurga beldesi mahkeme kararıyla yeniden belediye olma hakkı kazandı

*2023’de Çankırı Kalfat beldesi yeniden belediye olma hakkı kazandı.

*Ağustos 2023’de Tokat’ın Reşadiye ilçesi Demircili köyü, belde belediyesi oldu.

YILLARA GÖRE BELEDİYE SAYILARIMIZ

İmparatorluktan Türkiye Cumhuriyeti’ne kalan bölgede 400 belediye faaliyet gösteriyordu.

 19301950198019812000200320142019202120222024
BLD. sayısı4926781.7001.5803.2182.9501.3971.3891.3901.3911.393

Yerel yönetimler hakkında araştırmalara başladığımda 1.389 belediye vardı. Güney belediyesi ile sayı 1.390 oldu. O tarihte yazdığım test kitabımın ismi bu nedenle; 1.390 BELEDİYE 1.390 TEST SORUSU

TBB- Türkiye Belediyeler Birliği 2014 sayım sonuçlarına göre web sitesinde 919 ilçe ve 397 belde belediyesiyle birlikte toplam 1397 belediye olduğu açıklanmış.

İç İşleri Bakanlığı verileri güncel olduğu için tablolarda ki ilçe ve belde belediye sayılarını TBB web sitesinden aldıktan sonra İç İşleri bakanlığı listelerine uygun olarak düzelttim. Zonguldak’ta TBB 18 belde var derken, bakanlık 17 belde var diyor. İlçe sayısı TBB’de 6, bakanlık kayıtlarında 7 görünüyor.

İlk 10 ili esas aldığımız için çok büyük farklar olmasa da TBB sitesinin, İç İşleri Bakanlığı verilerine göre güncellenmemiş olması manidardır. TBB 3-5 belediyenin kurduğu bir birlik değildir. Her belediye bazı sorunların çözümü, eşgüdüm ve kendilerini temsil etmesi için bu birliğe üye olup aidat ödemektedir. Eğer aidat borcunuz varsa, bütçeden aktarılan paylardan kaynakta kesinti yapılır. O halde verilerine güvenmemiz gerekmez mi? Denetim eksikliği mi, ilgisizlik mi var? (TBB web sitesinde gördüğüm farklı konularda ki hatalar, eksiklikler ve paylaşılan veriler konusuna başka yazılarımda ayrıca değineceğim.)

Başlıktaki sorumuza gelirsek. Akla ilk gelen, nüfusu en fazla veya yüzölçümüne en büyük BB ve/veya il belediyelerinin daha fazla ilçe- belde belediyesine sahip olacağıdır.

TBB web sitesinde ki veriler ile yaptığım incelemeler sonrası bunun yanlış olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Nasıl mı? Tablolarda ilk 10 belediyeyi inceleyerek açıklamaya çalışacağım.

Nüfusa göre belediyelerİlçe+ Belde sayılarıİlçe- Belde sayısına göre belediyelerİlçe+ Belde sayılarıYüzölçümüne göre belediyelerİlçe+ belde sayıları
İSTANBUL BB39AFYON17+42= 59KONYA BB31
ANKARA BB25İSTANBUL BB39SİVAS16+7= 23
İZMİR BB30TOKAT11+26= 37ANKARA BB25
BURSA BB17YOZGAT13+22= 35ERZURUM BB20
ANTALYA BB19KONYA BB31VAN BB13
ADANA BB15İZMİR BB30ANTALYA BB19
KONYA BB31NİĞDE5+23= 28ŞANLIURFA BB13
ŞANLIURFA BB13KÜTAHYA12+15= 27KAYSERİ BB16
GAZİANTEP BB9ANKARA BB25MERSİN BB13
KOCAELİ BB12ZONGULDAK7+17= 24DİYARBAKIR BB17

*BB- Büyükşehir Belediyelerinde belde belediyesi yok. Malum köyler mahalle oldu.

*Nüfus sayısı ve yüzölçümüne göre BB ilçe ve belde belediyesi sayıları oransal değil.

*İstanbul, İzmir ve Zonguldak hariç en fazla ilçe ve belde belediyesine sahip iller Orta Anadolu’da. Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgesinde sıralamaya giren İl/ BB yok.

Bu tespitimiz sosyolojik ve kamu idaresi açısından anlam içeriyor olmalı! Yorumu kamu kurumları, siyasetçiler, akademisyenler ve araştırmacılara bırakıyorum. Belki de hiçbir anlamı yoktur.!

En düşük nüfuslu, en az ilçe+ beldeye ve en az yüzölçümüne sahip illere göre tabloyu hazırlamak şart oldu.

Nüfusu en düşük belediyelerİlçe+ Belde sayılarıİlçe+ Belde sayısı en düşük belediyelerİlçe+ Belde sayılarıYüzölçümü en düşük belediyelerİlçe+ belde sayıları
TUNCELİ7+1= 8KİLİS3YALOVA5+8= 13
BAYBURT2+2= 4BAYBURT2+2= 4KİLİS3
ARDAHAN5+1= 6IĞDIR3+3= 6BARTIN3+4= 7
KİLİS3KARABÜK5+1= 6DÜZCE7+2= 9
GÜMÜŞHANE5+8= 13ARDAHAN5+1= 6OSMANİYE6+7= 13
ARTVİN8HAKKARİ4+3= 7ZONGULDAK7+17= 24
ÇANKIRI11+4= 15BARTIN3+4= 7KOCAELİ BB12
BARTIN3+4= 7KARS7+1= 8IĞDIR3+3= 6
IĞDIR3+3= 6TUNCELİ7+1= 8BAYBURT2+2= 4
SİNOP8ARTVİN8RİZE11+6= 17

Artvin ve Hakkari ilçe+ belde belediyeleri TBB kayıtlarında sırasıyla (7+1) ve (3+4) görülürken, bakanlık kayıtlarında (8 ilçe) ve (4+3) olarak görülüyor. Zonguldak yüzölçümünün küçüklüğüyle bu tabloya da girmiş.

Şimdi boyutu biraz daha genişletelim ve daha sağlıklı yorumlar yapabilmek için aşağıda ki tabloya en gelişmiş ve en az gelişmiş iller ile en çok göç veren ve alan il belediyelerini de ekleyelim.

En gelişmiş illerEn az gelişmiş illerEn çok göç veren illerEn çok göç alan iller
İSTANBULMUŞİSTANBULÇANKIRI
ANKARAARDAHANANKARAORDU
İZMİRAĞRIADANASİVAS
BURSABİNGÖLGAZİANTEPMUĞLA
ADANABİTLİSŞANLIURFAANTALYA
ANTALYABAYBURTVANBALIKESİR
ESKİŞEHİRIĞDIRKAYSERİRİZE
GAZİANTEPŞIRNAKDİYARBAKIRGİRESUN
DENİZLİHAKKARİHATAYTRABZON
KONYABARTINMERSİNİZMİR

Kaynak: TUİK 2019

Salgın öncesinde araştırmacılar büyük şehirlerden tersine göç hareketi olduğunu yazıp çizdi. Salgın sonrasında özellikle göç veren ve alan il- ilçeler tablosunun değişebileceğini düşünüyorum.

Geçim sorunu olmayanlar sakin, güvenli ve basit yaşam sürebilecekleri Ege, Akdeniz ve Marmara ilçelerine yerleşirken, yazlıkçılar geri dönmeyerek büyükşehirlerin dışında bu dönemi atlatmayı tercih ettiler. Belki de kalıcı olarak hayatlarına orada devam edecekler.

Bir dönem Anadolu’dan göç eden ailelerin ise kısmen veya tamamen tekrar memleketlerine döndüklerine (tersine göç) şahit oluyoruz.

Belki yapılacak ilk nüfus sayımı sonrası il-ilçe ve belde sayılarında daha farklı bir tablo ile karşılaşacağız. Bu konuda önerim; Belediye hizmetlerinden daha iyi yararlanabilmek için ilçe ve beldelere yerleşenler, ikamet kayıtlarını da lütfen taşısınlar. Bir örnek vermek gerekirse. Yalova Armutlu belediyesi nüfusu 6-7.000 civarında. Acil servisi olan hastanesi var ama 10.000 altı nüfusu olduğu için uzman doktoru yok. Ultrason bile yok. Belediye bütçeden daha düşük pay alırken, dönmeyen tatilcilerle yaklaşık 30.000 kişiye hizmet veriyor. Yazın nüfus 100.000 kişiye ulaşabiliyor. Bodrum, Kuşadası gibi gözde tatil beldelerimizin belediye başkanlarının da basına zaman, zaman yansıyan benzer şikâyetleri olduğuna şahit oluyoruz.

Yukarıda bahsettiğim gibi siyasi partiler, araştırma şirketleri ve sosyologların bu hareketlilik ve değişimi çok iyi anlayıp yorumlayarak, politikalar geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Takdir siz değerli okuyucularımın.

Sevgiler ve saygılar sunarım.

Ahmet Baybars GÖĞEZ

Bilgi paylaşınca güzel
X

Şifrenizi mi unuttunuz?

Bize Katılın