Ağustos 1998’de GÜNEY EGE GAZETESİNDE yayınlanmıştır.
Hiç şüphesiz 1998 yılının en önemli olaylarından birisi, bazı vergi kanunlarında yapılan değişiklikler oldu. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlarımızdan bugüne kadar vergi dairesinin yolunu dahi bilmeyen fakat muhtelif menkul, gayrimenkul ve rant gelirleri olanlar için yeni bir dönem başladı.
Vergi kanunlarının baş mimarı 55’nci hükümet ve onun sayın Maliye bakanı, şu anda da genişletilmiş yetkilerle 56’ncı hükümetin bir bakanı olarak taviz vermeden görevinin gereklerini yerine getirmeye ve enflasyonu kontrol altına almaya bütün gücüyle çalışan sayın Zekeriya TEMİZEL. Hatta bu konuda alışılmışın dışında davranarak, bir siyasetçi gibi değil de adeta yeniden seçilip, seçilemeyeceği düşüncesini bir yana bırakarak, bürokrat gibi davranıyor. Ancak bu çalışmalarından dolayı bazı kesimleri de rahatsız ediyor.
Sayın Bülent ECEVİT’in sıkça kullandığı bir deyimle sayın TEMİZEL “doğrultu tutarlılığı” çerçevesinde davranıyor. Öyle görünüyor ki Nisan ayında seçimler yapılsa dahi, yeni hükümetin atanması ve güvenoyu alması için geçecek süre içinde, 4369 sayılı yasanın getirdiği birçok kavram, vergi ve kazanılacak yeni alışkanlıkların yaklaşık %75- 80’i ile mutlaka ve tavizsiz tanışacağız. Ondan sonra gelecek 57’nci hükümetten kayıt altına alınmış bu gelirler ve alınmaya başlanmış yeni vergilerden vazgeçmesini beklemek hayal olacak. O halde bu yeni dönemle uğraşmak yerine zevkini çıkarsak daha iyi olacak galiba!!
Bilindiği gibi yıllardır herkes vergi reformundan ve kayıt dışı ekonomiden bahseder durur. Ancak “hadi gel çıkaralım” dense ortaya kimse çıkmazdı. Bugün Türkiye yaşadığı krize ve iktidarın sıkıntılarına rağmen bu işi araya sıkıştırabilmiştir. Tabii ki bazı yeniliklerin elbise gibi hemen bünyeye oturması beklenemez. Bir yerden başlanmış olması önemliydi. İyi niyetli düzenlemeler ve eleştirilerle uzun zamanda yararlı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum.
Umarım bugünkü ve gelecekteki hükümetler de, başta sosyal hayatta reform ve insan hakları olmak üzere, ülkemizi gelişmiş batılı ülkelerde yıllardır uygulanan, 21’nci yüzyıla yakışır düzenlemelerle tanıştırsın. Halkı ve devleti dolandırmadan, kendi işinde gücünde olanların bu tür düzenlemelerden gocunmaları gerekmiyor. Varsın diğerleri düşünsün. Adam gibi davranmayı öğrensinler. Saygılarımla.
AHMET BAYBARS GÖĞEZ
Trackbacks/Pingbacks