Yasalar gereği DDŞ- Doğalgaz Dağıtım Şirketleri, dağıtım yaptıkları il- ilçelerdeki belediyeleri %10 ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bedelini ödeyerek %10 daha hisse alıp, en fazla %20 ortak olabiliyorlar.
4646 sayılı kanun Md. 4.4.g ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği Md. 21.1; “Dağıtım lisansı alan şirket, lisans yürürlük tarihinden 1 ay içinde, yetki aldığı şehirde belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aramadan, %10 ortak olmaya davet eder. Belediye veya belediye şirketinin hisse almaması veya bir yönetim kurulu üyeliğine hak kazanamayacak oranda hisse alması halinde, şirket durumu Kuruma bildirir.”
Hangi belediyelerin hala ortak olmadığın linkteki yazımda paylaşmıştım. https://www.veryansintv.com/dogalgaz-dagitim-sirketlerine-belediyelerin-ortak-yapilmasi/
Hatta yazımın sonunda kendimce öneri getirdim; “En mantıklısı belediyeleri ortak yapmaktansa, maktu veya satış hasılatı tutarı üzerinden bir oranı her yıl Katılma payı olarak ödemektir. Belediyeler kendi şirketlerini bile zor yönetip/ denetliyor.” Belediyeler yasa gereği sadece ortak olmuyor, bir tane de YKÜ- Yönetim Kurulu Üyesi veriyorlar.
Tespitlerime göre “…lisans yürürlük tarihinden bir ay içinde” ortak olan/ yapılan belediye yok. Mantıklı da değil. Bu sürede şirket kendi iç yapılanmasını bile bitirememiş, yatırım planını hazırlayıp onaylatmamış hatta genel kurul bile yapamamıştır. Uygulanması mümkün olmayan yasa maddesinde ısrar etmenin manası yok. Makul olan “…bir yıl içinde veya ilk genel kuruldan sonra…” şeklinde ilgili maddeyi değiştirmektir.
NELER OLMUŞ?
Yasalar destekli bir konu işleyeceğiz ama başta belediye yöneticileri olmak üzere DDŞ yönetimlerinin sorumluluğu açısından yazacaklarımın önemli olduğunu düşünüyorum.
*Dağıtılmama kararı alınan temettülere çarpıcı örnek olarak ÇİNİGAZ’ı inceledim. Kitap TABLO-4 dokuzuncu sütunda ayrıntılı olarak, sermaye artışında kullanılmak üzere dağıtılmayan temettüleri sıraladım. Temettü miktarlarına karşılık gelen sermaye oranlarını hesapladım. Hemen, hemen her yıl dağıtılmayan kârdan karşılanarak yapılan sermaye artışları ile belediyeye ödenmeyen TOPLAM 5.856.000 TL var. Böylece belediye bedelli olarak sermaye artışı yapmış ve %30,69 oranında hisse bedeli karşılığını ödemiş.
Belediyeler bedelini ödeyerek %10 pay hariç ek %10 hisse daha satın alabilir. Nereden bakarsak ciddi kamu zararı var. Haydi gel bedelini ödediğin hisseleri veriyorum dense mümkün değil. Tekrar ediyorum. Belediye yatırımcı ortak değil. Şirket değeri veya yatırımlar artsın diye temettüden vazgeçmez/ vazgeçemez. Suç işlemiş olur.
*6102 TTK- Türk Ticaret Kanunu’na göre genel kurulda kararlar oy çoğunluğuyla alınır. Yani %10 hisse sahibi belediye/ belediyeleri temsilen YKÜ itiraz etse de oylamada yetersiz kalacağı için aleyhte karar kesinleşir.
*Ancak, genel kurulda kabul edilen kârın %10’u artık kamu kaynağıdır. Şirket, kârının %10’nu belediyeye öder, kalanını sermaye yedeği mi, yoksa yatırımları için mi kullanır bilemem. Bence belediye kasasından para tırtıklamakla, kamu kaynağına dönüşen kâr payını ödememek benzer şeydir!
*Bu arada gördüğümde inanamadığım bir başka hata neredeyse %80- 90 belediye YKÜ tarafından yapılmış. Genel kurulda yönetimin “kâr dağıtmama” kararına itiraz etmemişler. “Etse de sonuç değişmez” diyorsun ya diyenleriniz olabilir. Evet sonuç değişmez ama, bilinçli ve sorumlu başkanlar ile belediye hukukçularına, kamu kaynağına dönüşmüş olan bu bedeli mahkeme yoluyla geri isteme hakkı kapatılmış olur. Tamam yüksek huzur hakları alarak gayet huzurlu!! bu arkadaşlar ama Ticaret kanunu ve hukuk bilgisi olan kimse yok mu YKÜ yapmak için belediye kadrolarında?!
*Örnek-1; Ağdaş 2008 de 30.000.000 $ kredi almış. 2010’dan sonra elde edilen kârları dağıtmayıp yatırım için ayırmış? Belediye yangın, plan- proje tasdik, alt yapı çalışmasında ekibi ile destek/ hizmet verir. Bu maliyetler temettü ile kamu kaynağına dönüşür ve hizmetlere yansır. Örnek-2; AKSA Şanlıurfa AŞ’de azınlık hakkı sahibi grup ile birlikte hareket eden belediye YKÜ şerh koydurmuş. Örnek-3; ARMADAŞ Arsan Kahramanmaraş AŞ ortağı Serdar Bilgili azınlık hissedar olarak kâr dağıtmama kararına itiraz etmiş, belediye YKÜ katılmamış.
*Azınlık ortak olarak %10 kâr paylarını belediyelere ödememenin mali ve hukuki sorumluluğunu belediyeler kadar, DDŞ de iyi düşünmeli. Ortak olmayanlar için %10 hisseyi özel olarak farklı bir yerde tutarak kendince tedbir alan şirketler, ortak olup kamu kaynağına dönüşmüş temettüyü belediyeye ödemeyerek risk alıyorlar bence.
*Hukukçu olmadığım için bu konuda Av. Muzaffer DALAK’ın katkılarıyla aşağıdaki yorumları paylaşıyorum;
6102- TTK Md. 126.1; “Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalarak, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda, Türk borçlar kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.”
6098- Türk borçlar kanunu Md. 630; “Kanunun bu bölümünde veya ortaklık sözleşmesinde aksine hüküm yoksa, yönetici ortaklar ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiler, vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlere tabidir.
Ortaklığı yönetme yetkisi bulunmayan bir ortağın, ortaklığın işlerini görmesi veya bu yetkiye sahip ortağın yetkisini aşması hâllerinde, vekâletsiz iş görmeye ilişkin hükümler uygulanır.” Yani belediyeyi temsil eden YKÜ hakkında vekalet ilişkisi kurulmuş sayılarak, kusurlu işlemler nedeniyle sorumluluk doğar diyor yasalar. Üstelik de belediyeye ödenmesi gereken temettü paylarına itiraz etmeyip, “kar dağıtmama kararı” oy birliğiyle alınmışsa sorumluluk tescil edilmiş olur. Çünkü belediyeye ödenmeyen temettüler, kamu hizmetinde kullanılamadığı için kanımca kamu zararı niteliğindedir. Nitekim!
6102- TTK Md. 553.1; “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) …hem şirkete, hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.”
6098- Borçlar kanunu “Borcun ifa edilmemesi” Md. 112; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”
Sayın Av. Muzaffer DALAK’ın katkılarıyla paylaştığım bu mevzuattan anladığım; Belediye YKÜ “kar dağıtmama” kararlarına itiraz şerhi koymayarak, kurumu adına tahsil edilmesi gereken temettü alacağı için sorumlu olur. Belediyenin temettü gelirinden mahrum bırakılarak, dolaylı olarak kamu zararı oluşmasıyla; DDŞ genel kurulunda çoğunluk kararı ile kâr dağıtımı yapılmama kararına belediyelerin dahil edilmesi, Borçlar kanunu Md. 112 göre ilgili şirket yöneticilerine de sorumluluk doğurur mu bilemem ama kamu hizmetlerini aksatıp zarar görmesine neden olabilir. Belediye tahsil edemediği miktar kadar kredi kullanıp borçlandığını mahkeme kararı ile tespit ettirilirse soruşturmaya konu olabilir.!
Şurası kesin; Belediye temsilcisi YKÜ, kâr dağıtılmama yönünde oy kullanırsa, belediyenin dava açma şansı kalmayabilir. Başka hissedar açabilir. Karar iptal olur da kâr dağıtılırsa bundan yararlanır. Ancak bazı istisnalar da var. I’nci ve II’nci temettü ile YKÜ’ne belediye başkanı tarafından, yazılı olarak olumsuz oy kullan talimatı vb. gibi. Özel durumlar her belediye veya şirket için değişebilir. Hukukçular ona göre değerlendirmeli.
Bu açıklamalarımı tek cümleyle özetlersek;
EN AZ %75-80 BELEDİYE, ORTAĞI OLDUKLARI DOĞALGAZ DAĞITIM ŞİRKETİNDEN ALACAKLIDIR.!
SONUÇ
Kitabımda çok daha ayrıntılı olarak süreçler 4 ayrı TABLO’da gösterilmiştir. Benzer kuşkuları taşıyan sayın başkanlar, üst yöneticiler ve hukukçular ayrıntılı veri ve dayanaklara kitabımdan ulaşabilir.
EPDK- SAYIŞTAY’a göndermelerimi koyu kırmızı renk ile belirttim.
Ticari alacaklarda zaman aşımı malumdur. Ancak kamu alacağındaki uygulama farklı olabilir. Bir mahkemeden alınacak kararının kesinleşmesiyle geçmiş yıllara yönelik alacakların tahsili, birçok belediye için can suyu olabilir.
Sorunun çözümü için belediyeleri ortak yapmak yerine, maktu ve/ veya Net hasılat üzerinden bir oranla her yıl düzenli gelir yaratmak çok daha doğru tercih olacaktır. Nitekim EPDK “DDŞ’nin.net satış hasılatı tutarının, %0,2 (binde ikisini) aşmayacak şekilde katılım payı oranını yıllık belirleyip tahsil ediyor.” Sevgiler ve saygılar sunarım.
Ahmet Baybars GÖĞEZ