Cumhuriyetçi Birlik Platformunun davetlisi olarak sayın başkan Faik Kurtulan’ın moderatörlüğünde, konuklar ve grubun seçkin üyelerinin katılımıyla, 24 Mayıs 2024 Cuma günü EKOLOJİK TARIMSAL ÜRETİME DAYALI BÖLGESEL/ YERELDE KALKINMA düşüncemi paylaşabilme fırsatı buldum. Teşekkür ediyorum.
Yapacağım konuşmanın içeriğine sadık kalarak hazırladığım bu metin ile alıntı yapmak isteyen veya okumayı tercih edenler için konuşmamım yazıya dökülmüş halini bloğumda paylaşmak istedim.
“Bazı belediyelerin köylüye verdiği ayni ve nakdi destekleri zaten duyuyoruz, aynı şeyleri mi anlatacaksın” düşüncesinde olanlar, sabır gösterip bu yazıyı sonuna kadar okur ve videoyu izlerse, farklı şeyler konuşup yeni bir kalkınma modeli önerdiğimi anlayacaktır.
Yeni bir model sunmanın riskli olduğunu kabul ediyorum. Yazı başlığını okuyup, videonun ilk bölümünü izleyip sıkılanlar çok şey kaçıracak. Buna rağmen sosyal platformlar ve dost sohbetlerinde “Gıda Enflasyonu, İthal Edilen Tarımsal Ürünler, Güvenli Gıdaya Erişim, Gdo’su Değiştirilmiş Gıda vb.” şikayet etmemeleri gerekir. Çünkü çözüm mümkün. Birlikte hareket ederek, Yerel yöneticilere ve siyasetçilere erişerek, bu projeyi uygulamak için kendilerini ikna etmemiz gerekiyor. Varsa eksikleri ve fazlaları birlikte tartışalım.
Bloğumda benzer konularda farklı yazılarımı bulabilirsiniz. Aşağıda linkini verdiğim bu yazılarım ile KENTKÖY kitabımı okuduktan sonra, projem hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olabileceğinizi düşünüyorum. Yeni bir model sunarken, bir kitap ve birkaç makale yazmaktan öteye epey hikaye biriktirdiğime emin olabilirsiniz.!
NASIL BİR BÖLGESEL KALKINMA?
Yerelde/ Bölgesel kalkınma farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. Siyasal iktidarların tercihi farklı olabilir. Bugün ortaya koyacağım model, devlet destek ve hibelerine ihtiyaç duyulmadan, Yerel Yönetimlerin desteği imkan- kabiliyetleriyle, Planlama esaslı, ESG- Çevresel, Sosyal, Yönetişim ilkelerine uygun SETÜBÖL- Sürdürülebilir Ekolojik Tarımsal Üretim Destekli Bölgesel kalkınma modelidir.
Bunun yanı sıra ülkeler ve Bölgeler aşağıdaki modellerle kalkınma programları uygulayabilir?
AL- SAT TOPLUMU OLARAK
İhraç ettiğimiz ürünlerin Ort. %75- 80’ni ithal ederek başka ülkelerin ürünlerini satmaya aracılık edildiği bir modeldir. Rusya’nın buğdayını işleyerek makarna ve un haline getirip ihraç etmemiz örnektir.
HİZMET TOPLUMU OLARAK
Turizm, Eğitim, Kültür, Sanat, Sağlık vb. sektörleri gibi hizmet sektörü ağırlıklı kalkınma örnekleri ülkemizde de yaygın olarak görülmektedir. Döviz girişi anlamında önemli olsa da, bu sektörlerde kullanılan tüketim ürünlerinin yerli olarak üretilmemesi gelen dövizin büyük bölümünün yurt dışına çıkmasına neden oluyor.
ÜRETİM TOPLUMU OLARAK
Tarih bize üretmeyen toplumların yok olmaya mahkum olduğunu göstermiştir.
*Sanayi ürünleri üretebiliriz,
*Katma değerli ve Yüksek teknoloji ürünleri üretebiliriz,
*Tarımsal ürünler üretebiliriz,
Ülkemiz temel bazı tarımsal ürünlerde bile zaman içinde ithalatçı olmuştur. Sanayi ürünleri üretimimiz olsa da, hammadde ve yarı mamul ithalatı yüksektir. Yüksek teknolojili ve katma değerli üretimimizin, kalkınma programı yürütülebilecek seviyede olmadığı görülmektedir.
Konumuz gereği Tarımsal üretim ağırlıklı kalkınma modeli üzerinde konuşacağız. İstihdam açığını karşılaması ve dünya çapında açık ara şampiyon olduğumuz Gıda Enflasyonunu düşürmek için öncelikli konumuzdur.
Uzak tarım alanlarından gıda tedarik etmek zorunda kalan büyük kentlerde, gıda enflasyonunun oluşmasına neden olan ulaşım ve tedarik zincirinin etkisini azaltmak en önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Enerji ve Tarımda Yerinde Üret ve Tüketin önemi ile önceliği hedef alınarak; Adana, Mersin, Antalya’dan gelen temel gıda ürünlerinin çoğu (sebze ve meyve) kent çeperlerinde yerinde üretilip tüketilmelidir.
Nakliye/ lojistik maliyetleri azaltılarak, aracıların ortadan kalkmasıyla bu hedefe ulaşabilmek mümkündür.
Türkiye nüfusunun %2- 2,5’u yaklaşık 500.000 kişi kırsal tarım yapmaktadır. Güney illerinden gelen tarımsal ürünlerin bir kısmı mevsimsel etkilerle klasik tarla üretimi olsa da, 12 ay boyunca domates- salatalık- marul vb. ürün talebini karşılamak için, çoğu ürün seralarda üretilmektedir. Hatta ihracata yönelik üretimlerin çoğu yine seralarda üretilmektedir.
Ürünlerin birçoğu denetimsiz ve AB gıda standartlarına uymadığı için sınırda geri çevrilmekte veya imha edilmektedir. Geri gönderilen bazı sağlıksız ürünlerin iç piyasada satıldığını fiyatlar düşünce anlıyoruz!
A)TARIMSAL ÜRETİM;
1.KIRSAL TARIM
2.KENTSEL TARIM
3.STRATEJİK TARIMSAL ÜRÜNLER
B)TARIMSAL ÜRETİME DAYALI KALKINMA
1.KIRSAL TARIMA DAYALI KALKINMA
2.KENTSEL TARIMA DAYALI KALKINMA
3.ULUSAL TARIM POLİTİKALARINA DAYALI KALKINMA
Kalkınma sadece Tarımsal olmayabilir. Bazı örnekler vermek gerekirse;
*Üniversite beldesi/ kenti olarak kalkınma (Eskişehir)
*Sanayi beldesi/ kenti olarak kalkınma (Gebze- Bozüyük)
*EkoTurizm ağırlıklı kalkınma (Şirince)
*Spor Tesisleri/ kenti olarak kalkınma (Antreman sahaları ve sporcu konaklama. Kış sezonunda Antalya)
*Sinema- Kültür ağırlıklı kalkınma (Yöresel mimari- film stüdyo ve platformları- Matematik köyü vb.)
*Sağlık turizm ağırlıklı kalkınma (Yalova Termal- Afyon- Kızılcahamam kaplıcaları vb.)
*Kış turizmi ve kış sporları ağırlıklı kalkınma (Palandöken- Uludağ- Erciyes)
*Doğa mirasları- yürüyüş parkurları- dağ sporları- yayla turizmi vb.
A)TARIMSAL ÜRETİM;
1.KIRSAL TARIM
Kırsal alanlarda, nüfus yoğunluğu düşük, ekonomik ve sosyal ilişki ağları sınırlı, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan küçük toplum birimlerinin üretim faaliyetleridir.
Kırsal alan ya da taşra; Demografik olarak nüfus yoğunluğunun düşük olduğu yerleşim birimlerinde, üretimin endüstriyel nitelikten daha çok tarım ve hayvancılığa dayandığı coğrafi ve beşeri açıdan sınıflandırılmış yer ya da bölgedir. https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1rsal_alan
Daha çok geleneksel yöntemlerin kullanıldığı, bahçe ve tarla ürünleri (sebze- meyve) ağırlıklı geçimlik ihtiyacı karşılayan ve pazarda satılan ürünlerdir. Ata tohumu, ilaçsız ve ekolojik- organik gıda güvenliği denetimi yok.
Fındık- Çay- Antep Fıstığı- İncir- Narenciye- Zeytin vb. bahçe ve tarla sahiplerince üretilen Arpa- Buğday- Mısır- Yulaf vb. devletin taban fiyat uygulaması ilan ettiği ürünler de bu kategoriye girer.
Ölçek ekonomisine uygun üretim olmayıp, katma değerli ürüne dönüştürmek üzere tarımsal sanayi tesisleri çok az veya hiç yoktur. Mahalli ihtiyaca cevap veren değirmen, zeytin sıkım, çırçır vb. tesisler olabilir.
2.KENTSEL TARIM
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kentsel_tar%C4%B1m
Kent içi ve çeperindeki tarımsal faaliyetlerdir. Endüstriyel ve geleneksel tarıma alternatif üretim modelidir. Sürdürülebilir kentsel gelişmenin zorunlu bir parçası olup, kendine yetebilen kentler için gerekliliktir. Kentsel tarım, gıda üretimini belirli sayıdaki tarım işletmesinden, fazla sayıdaki kent sakinlerine devretmeyi hedefler.
KENTSEL TARIM; Kent kaynaklarıyla kent içinde, kentin gıda ihtiyaçlarının üretilmesi, işlenmesi ve dağıtımıdır. Bahçecilik yanında avcılık, gıda toplama ve hayvancılık da kentsel tarımın parçalarıdır. Yerel ölçekte kalkınma, gıda güvencesi, yoksulluğun yenilmesi, kent atıklarının değerlendirilmesi, biyoçeşitliliğin sürdürülmesi ve kentlerin yeşillendirilmesine katkıda bulunur. Ülke gıda üretimine katkıda bulunarak, gıda ithalatının ve uzak mesafeli gıda temini ve lojistiğinin azalmasına katkı sağlar.
Yoksul ailelerin kendi gıda ihtiyaçları için yaptıkları tarımdan, hobi ve topluluk bahçeleri ile büyük tarlalara kadar tarım alanlarından üretim sistemlerine uzanan faaliyet türleri, ürünün miktarı ve hedefi kentsel tarımın bileşenleridir. Bu özelikler kentsel tarımı diğer tarım tiplerinden ayırır. Yol kenarlarına dikilen meyve ağaçları, parklar, ev bahçeleri, seralar, boş arsalar ve yeşil çatılar kentsel tarım alanlarıdır. Kümes hayvancılığı ve arıcılık da yapılabilecek işlerdendir.
İPA- İSTANBUL PLANLAMA AJANSI KENTSEL TARIM TARİFİ
Kentsel Tarım, kentlerde ve çevresinde yoğun bitki yetiştiriciliği ve hayvancılık yoluyla gıda ve diğer ürünlerin yetiştirilmesi, işlenmesi ve dağıtılmasını ifade eder. Endüstriyel tarıma bir alternatif olarak görülür ve kentlerin sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunur. Ayrıca, kentlerin kendine yeterliliklerini artırarak krizlere karşı daha dayanıklı hale gelmelerine yardımcı olur
KENTKÖY kitabımda sözünü ettiğim model de Kent çeperlerinde Kentsel Tarımdır..
Kent İhtisas Köyleri
Kent İhtisas Birlikleri
Kent İhtisas Kooperatifleri
Kent çeperlerinde modern tarımsal tekniklerin uygulandığı Tekno Tarım (Hidroponic, aquaponic, topraksız ve dikey tarım vb.) ile jeotermal ısıtmalı seralarda daha düşük enerji maliyetli, ölçek ekonomisine uygun ekolojik ve topraksız Kentsel tarımın destekli, KENTKÖY kitabımda dünyadan da örnekler verilerek açıklanmıştır.
AREL ÜNİVERSİTESİ İLE İBB- İPA KENTSEL TARIM KONGRESİ
Kentsel tarım uygulamaları açısından Singapur yenilikçi ve etkili stratejileriyle dikkat çekmektedir. Bu küçük şehir devleti, sınırlı arazi kaynaklarına sahip olmasına rağmen, kentsel tarım alanında benzersiz çözümler geliştirerek gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım konularında diğer ülkeler için ilham verici bir örnek teşkil etmektedir. Dikey tarım, hidroponik ve akuaponik gibi yenilikçi tarım teknikleri, ülkede sürdürülebilir ve yüksek verimli tarımı mümkün kılarak Singapur’un başarı hikayesine katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda Singapur’un mevcut kentsel tarım uygulamaları, yerel üretimi arttırmak için geliştirdiği 30’a 30 stratejisi ve başarıları diğer ülkeler için bir model teşkil edecek şekilde ele alınmaktadır.
Kapsamlı arazi ıslah çalışmaları sonucunda Singapur’un toplam alanı, ülkenin bağımsızlığından bu yana yaklaşık %25 artmıştır (Global Civil Society Database, 2022). Sadece 720 kilometrekarelik ülkenin nüfusu 5,7 milyondur ve dünyanın en yoğun nüfuslu ikinci ülkesidir (Singapore Department of Statistics, 2023).
Singapur kentleşme ile birlikte doğal ormanlarının %95’ini kaybetmiştir.
Kent çeperi nedir?
Sürdürülebilir Ekolojik Tarımsal Üretim potansiyeline sahip kent çeperlerinde, modern tekniklerle Kentsel tarıma dayalı, halkın temel ihtiyacı olan gıdalar üretilerek, “Seradan/ Tarladan tezgâha veya sofraya” tüketim zincirinin kurulması hedeflenmektedir.
Örnek vermek gerekirse; İstanbul Avrupa yakasının kent çeperi Silivri, Çatalca ve kuzey ormanları, Anadolu yakasının kent çeperleri ise Şile, Ağva, Yalova Termal- Armutlu- Çınarcık gibi kara ve denizden merkez ilçelere 1-2 saat uzaklıktaki, doğal olarak karbon nötr seviyesine yakın bölgeler kabul edilmektedir.
3.STRATEJİK TARIMSAL ÜRETİM
DMO- Devlet Malzeme Ofisi, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Tarım Kredi, Fiskobirlik, Tariş vb. devlet kurumları ile Ulusal boyutta faaliyet gösteren üretici birlikleri- Kooperatif alımlarıyla üreticilerin desteklendiği tarımsal üretim ve işleme tesislerinde katma değerli üretim faaliyetleridir.
B)TARIMSAL KALKINMA
1.KIRSAL KALKINMA
Kırsal bölgelerde 3-15 köyün birleşimiyle, devlet destekli tarımsal üretim ile tarımsal sanayi yatırımı ağırlıklı istihdam alanları yaratarak, sosyo- kültürel cazibe merkezleri yaratma modelidir. KÖYKENT örnektir.
Çoğunlukla izole edilmiş ve az nüfuslu kırsal bölgelerde yaşayan insanların, geleneksel tarım ve ormancılık gibi yoğun doğal kaynaklarını kullanmasıyla gerçekleşen kalkınmadır.
Küresel üretim ağlarındaki değişimler ve artan kentleşme, kırsal alanların karakterini de değiştirmiştir. Giderek artan kırsal turizm, niş üreticiler ve rekreasyon, ana ekonomik faktörler olan doğal kaynak kullanımının ve tarımın yerini almıştır.
Kırsal sosyoloji; kırsal alanlardaki gıda, tarım ve doğal kaynaklar konusunda çalışmaların yürütüldüğü toplumbilim dalıdır. Bu alan 1910’larda Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1rsal_sosyoloji
Sermaye ve yetkin insan kaynağı yetersizliği, lojistik olanaklar, ulaşım ve depolama, iletişim, pazarlama- tanıtım eksikliği ile sürekli devletin desteğine ihtiyaç duyulması nedeniyle sürdürülebilir bir kalkınma modeli olarak başarılı olamamıştır. Kentten köye geri göç beklentileri gerçekleşmemiştir.
Umulan Kırsal ekonomi ve ekosistemi gerçekleşememiştir. Ortak hayvan ahırları, sağım merkezleri, mera vb. sistemler kurulamamıştır.
2.KENTSEL KALKINMA
İhtiyaç duyulan temel tarımsal ürünlerin ekosistemle uyumlu hale getirilerek, Yerelde/ Bölgesel Kalkınma Politikalarının sürdürülebilirliğinin sağlanması. Farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
a)SOSYALİST KALKINMA MODELİ
Genellikle kentsel/endüstriyel, uluslararası odaklı ve toplumsal açıdan daha ilerici/ liberal olan standart sosyalist sistemlerle kıyaslandığında pek çok tarımsal sosyalist hareket kırsal, bölgesel ve geleneksel/ muhafazakâr kalır. https://tr.wikipedia.org/wiki/Tar%C4%B1m_sosyalizmi Tarımsal sosyalizm, ağırlıklı olarak ilkel (sanayi öncesi) kentleşmemiş demografiye yatkındır.
Belediyeler- İl özel idareler- Kaymakamlıklar- Birlikler; ORTAK PROJE ile Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Sulama Kooperatifleri, Su Ürünleri Kooperatifleriyle tarımsal üretim faaliyetleri yapabilirler.
Ölçek ekonomisi boyutlarında olmadığı için tarımsal üretime katılanların gelir ve sosyal refahlarını pozitif yönde etkilese de, arzu edilen Kentsel kalkınma için yetersizdir. Ovacık- Tunceli- Fındıklı belediyelerinin tarımsal üretime dayalı kalkınma modeli örnek gösterilebilir. Görüldüğü kadarıyla ortak projeyle amaçlanan kazan, kazan mantığı yerine sürekli yerel yönetimler tarafından finanse edilmektedirler.
b)SERMAYE DESTEKLİ, YEREL YÖNETİMLERLE STK’LAR İŞBİRLİĞİ İÇİNDE KARMA KALKINMA MODELİ
“Kent çeperlerinde gerçekleştirilecek Kentsel Tarım yatırımcı ve üreticileri kimlerdir?” sorusunu sorup cevap bulmaya çalışalım.
MAKRO ÖLÇEKTE;
Uzun kış mevsimi varsa Jeotermal ısıtmalı seralar, diğer bölgelerde yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji maliyeti düşürülerek, yatırımcıların karlılık ve yatırımın geri dönüşü önceliği olan teşvik belgeli üretimi teşvik edilmelidir. Kent çeperinde karbonu düşük İlçe ve Beldelerin çevre köyleriyle STRATEJİK VİZYON- GELİŞİM- YATIRIM PLANI hazırlanıp, 5- 10 yıllık BÖLGESEL/ YERELDE KALKINMA PROGRAMI hazırlanmalıdır. Yerel yönetim ve Yerel mülki amirler tarafından bölge süratle yatırım iklimine ve yatırımcıya uygun hale getirilmelidir.
A)İmarlı tarımsal alanlar ile imarsız alanlardaki hazine/ kamuya ait tarla vasıflı araziler özel yatırımcılara uzun süreli kiralanarak, Jeotermal su taşınmalı ve teşvikler sunulmalıdır. Ölçek ekonomisine uygun (30- 50.000 m2) seralarda, ihracat hedefli ekolojik tekno tarım teknikleriyle (topraksız, Hidroponic, Aquaponic, dikey tarım vb.) sebze ve meyveler üretilmelidir.
B)Yüksek karbon emisyonuna sahip komşu il ve ilçe belediyeleri ile birliklerine tahsis; Vatandaşlarına güvenli ve uygun fiyatlı gıda sunmaları için, halk pazarı ve büfelerde satılmak veya sosyal yardım kolileri maliyetini düşürmek üzere, belediye şirketleriyle ölçek ekonomisine uygun büyüklükte (20- 30.000 m2) ekolojik topraksız tekno tarım teknikleriyle uygun maliyetli sebze ve meyveler üretmeleri için tarımsal arazilerin tahsis edilip/ kiralanması.
C) YEREL YÖNETİMLER HALKI ÜRETİME ÖZENDİRMEK VE BÖLGESEL KALKINMAYI BAŞLATMAK İÇİN;
*YERLİ ÜRÜN FUARLARI AÇILMALI, YERLİ ÜRETİCİLERE SÜREKLİ PAZAR YERLERİ TAHSİS EDİLMELİ
*TOPRAKSIZ TARIM, BAHÇECİLİK VE HAYVANCILIK EĞİTİMİ (Halk Eğitimler- Teknik- Yüksek Okullar) VERİLMELİ
*GIDA GÜVENLİĞİ, HALK SAĞLIĞI, ÇEVRE KORUMA VE TEMİZLİĞİ İLE SAĞLIKLI GIDA KONFERANSLARI
*BELEDİYE GIDA DENETİM LABORATUVARI KURULMALI. ZABITALAR DENETİM KONUSUNDA EĞİTİLMELİ.
*VATANDAŞLAR GERİ DÖNÜŞÜM İLE SIFIR ATIK KONUSUNDA EĞİTİLMELİ VE TEŞVİK EDİLMELİDİR.
*BELDENİN KARBON NÖTR HEDEFLERİNDEN TAVİZ VERİLMEMELİ. AB YEŞİL MUTABAKATINA UYULMALI.
*BELDENİN GİRİŞ VE ÇIKIŞINA MEVCUT KARBON EMİSYON DEĞERİ YAZILMALI VE BÖLGENİN HER TÜRLÜ BACALI SANAYİ VE KARBON SALIMINI ARTIRAN YATIRIMLARA KAPALI OLDUĞU İLAN EDİLMELİDİR.
MİKRO ÖLÇEKTE;
KENTKÖY- Kent İhtisas Kooperatifleri, İhtisas Birlikleri, İhtisas Köyleri modelimiz ile anlattığımız mikro seviyede kalkınma hedefleri gerçekleştirilmelidir.
A)Bölge halkının bahçe ve tarlalarında, tüketimi yaygın meyve ve sebzeleri, ekolojik önceliklere dikkat edilerek, kontrollü ve denetimli olarak sera veya tarlalarda üretilip, doğrudan tüketiciye ulaştırmak üzere tezgah veya sofralarla buluşturulması.
B)Üretici kooperatifi ve birlik üyelerinin tarlaları ile Merkezi- Yerel yönetime ait arazilerin, ortak proje kapsamında tahsis edilerek, ürünlerin doğrudan veya yöresel markalı katma değerli ürün (Konserve, Turşu, Tarhana, Reçel vb.) haline getirilerek iç pazarda veya kurulacak elektronik satış kanalları üzerinden satışıdır.
3.ULUSAL KALKINMA
Kırsal ve Kentsel kalkınma çalışmaları, STRATEJİK VİZYON PLANI çerçevesinde hazırlanacak BÖLGESEL/ YERELDE KALKINMA PROGRAMI ile uyumlu olarak SETÜBÖL- SÜRDÜRÜLEBİLİR EKOLOJİK TARIMSAL ÜRETİME DAYALI BÖLGESEL KALKINMA hedefimiz gerçekleştirilecektir.
İktidarlar tarafından gerçekleştirilecek BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI hedeflerine uygun STRATEJİK TARIMSAL ÜRETİM ile SETÜBÖL performansı birlikte ULUSAL KALKINMA hedeflerine ulaşılmasını sağlayacaktır.
Zaman Darlığı Nedeniyle Değinemediğim Bazı Konular
Bölgesel/ Yerelde Kalkınma Hedefini başarabilmek için bireyler, haneler, köyler, ilçeler ve beldeler kendi EKOSİSTEMİNİ kurmak ve/ veya mevcut sistemin eksikliklerini tamamlayarak, AB Yeşil Mutabakatına, Karbon sıfır (nötr) hedefine, Ekolojik ve Gıda güvenliğine uygun tarımsal- hayvansal ürünleri üretip tüketerek sağlıklı bir çevre ve toplum yaratmaya özen göstermelidir.
Uzun bir konu olduğu için yaşanmış bazı örnekler de vererek, EKOSİSTEM başlığı altında yeni bir yazı ve konferans planlamanın daha doğru olacağını düşünerek bu konferans kapsamından çıkardım.
4. SONUÇ
*AB yeşil mutabakatıyla, 01.01.2026’dan sonra gıda ürünleri üretimindeki standartlar ve ihracat şartları zorlaşmaktadır. İhracat hedefli ekolojik tarımsal üretim için karbon emisyonu yüksek bölgelerden uzakta, kent çeperlerindeki tarım alanlarının önemi artmıştır.
*Enerji ve Tarımda yerinde üret ve tüket sistemiyle sera gazı emisyonu yüksek, bacalı sanayi ve nüfus- yoğun kentlerin güvenli temel gıda ihtiyaçlarını, 1.000 km+ öteden değil kent çeperlerinde karşılamak mümkündür.
*Yerinde ve ölçek ekonomisine uygun modern tarım teknikleriyle gerçekleştirilecek üretim ve azalan lojistik maliyetlerle fiyatlar genel seviyesi azalarak, vatandaşın güvenli gıdaya daha ucuz ve kaliteli olarak erişimi sağlanacaktır. Bu model merkezi hükümetin enflasyonun azaltılması stratejilerini de destekler.
*Nüfus ve sanayi yoğun şehirlerin İklim Uyum Eylem Planlarında karbon salımı azaltımı için, gıda ürünlerinin şehirlerarası tedarik trafiğinin azaltılması, karbon nötr hedefine pozitif katkıda bulunacaktır.
*Bursa ve İstanbul gibi tüm Türkiye’de emisyonu yüksek kentlerin bahçe ve parkları, hobi bahçeleri ile teraslarında kentsel tarım yaparak yeterli güvenli gıdaya ulaşmak hayali aldatmaca olup gerçekçi değildir.
*«Yeşil Şehir» koşullarını taşıyan potansiyel ETÜBÖL beldelerinde, kalkınma gerçekleştikten sonra göç ve yapılaşmanın önüne geçmek için, doğal yapının korunması ve dikey yapılaşma ağırlıklı imar planı uygulamalarına izin verilmemesi yerel yönetimlerin en önemli önceliği olmalıdır.
Çoğunluğun ilgisini çekmeyen tarım Konusunda ülkenin ne kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını ikaz edici yazılarınız ile bizleri uyardığınız için çok teşekkür ederim.
İnşallah başta Yerel Yönetimler dahil Devlette ki görevliler konuyu daha ciddiye alıp sizin ile temasa geçerler.
Görünen o ki zaman gittikçe daralıyor.
Başarılar dilerim.
Katkınız için teşekkürler.